Hafta sonunda Türkiye

Yarın 23 Nisan... Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasının 84. yıldönümü. Sevgiyle kutlayacağız. Öbürsü gün, Kıbrıs'ta çifte referandum... Hem Kuzey Türk, hem Güney Rum kesimlerinde oylar atılacak. Rumlar'a evet dedirtebilmek için Birleşmiş Milletler, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, faaliyet hâlinde.. Türk kesiminde 140 bin küsur seçmen sandığa gidecek. Evet diyeceklerdir. Böylece Türkiye, pazartesi sabahı, nice yıldır dış ilişkilerine konmuş Kıbrıs ambargosundan kurtulacak. Adaya yılda bir milyar dolar dökmemiz de sona erecek. Dış politikamızı daha salim kafa ile düzenleyeceğiz. Kıbrıs Türkü ise dünyadan soyutlanmış cemaat hâlinden çıkacak, birinci sınıf Avrupa insanı muamelesi görecek. Şüphe yok ki, Türkiye'nin, bu çifte referandumla Kıbrıs'ta işi bitmiyor. Bundan sonrasını, Annan planının tatbikatını, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin nasıl işlediğini, dikkat ve özenle izleyeceğiz. Mayıs ayı ile birlikte, iç ve dış siyasetimizde Kıbrıs konusu hafifleyecek. Bütün ağırlığımızı Avrupa Birliği'ne vereceğiz. Bu arada Irak'ı ve stratejik müttefikimiz Amerika ile münasebetlerimizi asla gözden kaçırmayacağız. İçeride ve dışarıda daha rahat nefes alabilmenin ferahlığı ile, Avrupa'da hiçbir teması ihmal etmeyeceğiz. Köhne, lâgar, pek de uzun anayasamız için yeniden 10 maddeye tadil tasarısı, Yüce Meclis'e sunulacak. Kopenhag siyasî kriterleri istikametinde iyileştirmeler yapılacak. Demokrasimiz gelişecek, son nakiselerinden de kurtulup çağdaş duruma gelecek. Sür'atle uygulamaya geçmek ise, hükûmetin görevidir. Çıkarılan yasaların derhal tatbiki için titiz ve müsamahasız davranılması gerekiyor. Kırtasiyeciliği delip geçmelidir. Kırtasiyeciliğe kalkışanın artık devletin hiçbir mekanizmasında işi yoktur. Bu suretle Brüksel'de Türkiye hakkında, çok olumlu bir rapor yazılmasını bekliyoruz. Öyle ki, bu hususta en müşkülpesent davranan Fransa bile tatmin olsun. 2005 baharında AB müzakere masasına oturamayan Türkiye, zarara uğrayacaktır. Zararın büyüğü ise, Avrupa'ya isabet edecektir. Kimse şüphe etmesin.. Ama Avrupa, felsefesi gereği, akıllı davranacaktır. Biz de öyle olalım...