Hafta sonunda Türkiye

Aktif geçen bir haftayı kapatıyoruz. Daha aktifleri bizi bekliyor. NATO zirvesi, dünya medyasını İstanbul'a odaklayacak. PKK'cılar, bir daha asla bu derecede yoğun medyayı bulamıyacakları için, küstahlıklarını sürdürecekler. Hareketleri ve sözleri Türk devletini kızdırıp ters bir şey yaptırmak suretiyle dünya medyası önünde suçlamaya matuftur. Herkes soğukkanlı olsun. Yasaları zorlayanlar, yargı önünde yaptıklarının hesabını verirler. Bunca yıl havanda su döven ve dünya umurlarında olmayan petrolcü zenginlerin güdümünde bulunan İslâm Konferansı Örgütü, aklını başına toplayabileceğinin emarelerini göstermeye başladı. Akl-ı evveller, üye devletleri Arap, Asya, Afrika diye üçe bölmüşlerdi. Neyse dışişleri bakanımızın sabır, gayret ve dirayetiyle Prof. İhsanoğlu, bu karmaşık mekanizmayı aşabildi. Genişletilmiş Büyük Orta Doğu Projesi ucûbesinin dehşetini yaşayan üyeler, artık daha tevazu ve mantık içinde hareket edebileceklerdir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeniden Avrupa turlarına başladı. Hollanda'dan başlaması tabiidir. Zira 6 aylık dönem başkanlığı sırasını alıyor. Üstelik Hollanda hükûmetinin, yeterli derecede demokratikleşip demokratikleşmediğimiz üzerinde tereddütleri var. Sayın Başbakan, Kopenhag kriterleri yetmezse Ankara kriterlerini uygulayıp en az Hollanda kadar demokrat olacağımızı söyledi. Reddedilen bir Türkiye'nin Avrupa için ifade edeceği anlamı, yetkiyle açıkladı. İlkbaharın latif son haftasını böylesine bir görüntü ile kapatıyoruz. Önümüzdeki Pazartesi ile yazın hararetli ilk haftasına giriyoruz. En küçük gaflet eseri göstermemize, -Allah korusun- dalâletlere düşmemize mesağ olmayan günler başlıyor. Uzak ve yakın geçmiş hatalar milletin sırtına öylesine yüklendi ki....