HAMAS dünya gündeminde

A -
A +

Filistin'de HAMAS'ın seçim kazanması, dünya gündeminde manşete çıktı. Tam bağımsız bile olmayan bu küçük devlette, iktidar değişmesinin, dünyaya hükmetmek iddiasındaki kocaman devletleri bu derecede uğraştırması dikkate değer. Tam bu sırada Londra'da İran üzerinde görüşmeler yapılıyor. İran, geçenlerde küçümseyerek reddettiği Rusya'nın beraberce uranyumu zenginleştirme teklifini ısıtıp ortaya atmasın mı? Tahran'da diplomasinin çok oynak olacağını yazmıştım. Bu nükleer faaliyet Rusya topraklarında gerçekleşeceği için, tabiatıyla Amerika'nın havadan taarruz tehdidinden masûn kalacaktır. İran, vakit kazanmak için, her tarafla dalga geçiyor. İşlerin uzaması ile yeni fırsatlar oluşacağına inanan bir diplomasi anlayışını uyguluyor. Aslında böyle bir fırsatın doğması ihtimali yok. Ama ideolojilerini iman, hattâ taassup derecesine getiren rejimler, böyle yanlış hesaplara girişegelmişlerdir. İran, HAMAS'ın seçim kazanması ile ABD ve AB'yi küçümsememeli. Dün İsrail'i ziyaret eden Federal Almanya Şansölyesi Angela Merkel, HAMAS'ı tehdit etti. Nice tehditlere rağmen yıllar boyu eylemlerini sürdüren HAMAS'ın derisi kalındır. Bu gibi tehditlerle âdetâ canına can katıyor. Bu keşmekeşten ne çıkar? Bu tablodan, Orta Doğu çekişmesinin (savaşının demiyorum) bendenizin tahminlerimi bile aşan bir vüs'at ve ehemmiyet kazanacağı ortaya çıkar. Birleşik Amerika'nın, bu coğrafyadan tası tarağı toplayarak, bin Lâdin'e buyurunuz İslâm imparatorluğunuzu kurabilirsiniz diyeceğini sanmıyoruz. Ama gittikçe Washington'a yanaşan AB ile birlikte Japonya'yı da aralarına alıp Rusya'yı dalgalanmaya bırakarak, Birleşik Amerika'nın bir blok oluşturması, sulh ve sükûna delâlet etmiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.