Sayın Abdullah Gül'ün bugün ilk turda seçilmesini temenni ediyorum. Zira şimdiki evrensel anayasamız, çok geniş müddetler tanımış. Günümüzde zaman kavramı büyük ağırlık kazandı. Uzun uzun çifter çifter, oylamaların vakit kaybı olduğu açıktır. Fransa'da 48 saatte Sarkozy seçildi, başbakan atadı, hükûmet kurulup onaylandı. Buna rağmen 5. Cumhuriyet anayasasının eskidiği üzerinde Fransa'da geniş bir akım oluşmuştur. İliklerimize kadar reforma muhtaç bir Türkiye'de yaşıyoruz. Sayın Gül'ün seçilmesi ve yeni hükûmetin icraata başlaması eylülü bulacak. Türkiye'nin önünde biriken o derecede âcil ve hayatî konular var ki... Avrupa Birliği müzakerelerinde, Birleşik Amerika ile ilişkilerimizde, Irak meselesinde büyük sorunlar önümüze yığılmıştır. AB ölçütlerine ulaşamayan, dünyanın 1. devleti ile sağlıklı bağlantılar kuramayan, sınır üzerinde ve ötesinde pürüzleri bulunan bir Türkiye, tek, yegâne, biricik, mutlak, olmazsa olmaz hedefimiz çağdaş uygarlık düzeyine yaklaşımını erteliyor demektir. 200 yıldır erteliyoruz ve erteleniyoruz. Yepyeni, kısacık, eski tabirle muhtasar müfîd bir anayasa ve seçim kanunu da hemen yapılmalıdır. Dönem sonuna bırakmak olmuyor. İç politikamızda ve reform programımızda da işte böylesine âciliyetler mevcuttur. Öte yanda Yüksek Seçim Kurulu'nun bildirilerinden geçilmiyor. Sahiden on milyonlarca vatandaşı yeniden sandığa götürecek miyiz? İnanasım gelmiyor. Sonuç yüzde 80 EVET çıkacaktır. Türk Devleti'ne yaramaz bir Evet... Lâfla değil, gerçek bir İkinci Cumhuriyet başlatacak bir Evet... İyileşme ve yükselme dönemlerimizde kendi elimizle yaptığımız hataların bize nelere mâl olduğunu, tarih kitaplarını dikkatle okuyanlar hatırlayacaklardır...