Irak ne olacak? sorusunun cevabı, Afganistan ne oldu ise Irak da öyle olacak şeklindedir. Cevabı biraz açalım: Ülkenin tepeden kontrolünü, enerji kaynakları ve yolları üzerinde egemenliğini, yeterli üslerini muhafaza etmek şartıyla Amerika, ülkeyi yerli halka bırakacak. Irak milleti oluşmadı. Irak devleti çok yeni olduğu için Irak milletini oluşturamamıştı. Onun için bugün ülkede ancak Irak halklarından bahis açmak doğrudur. Amerika, Irak'taki pozisyonunu kararlaştırmak için, Kasım seçimlerini ve yeni başkanın (ki muhtemelen gene Bush'tur) emirlerini bekliyor. Önümüzdeki 2004-2005 kışında, Suriye ve İran harekâtına da başlıyacaktır. Bunun için Irak'ı kendi hâline bırakıp belirli üslerine çekilmek gerekiyor. Iraklılar ne yapacak? sorusunun cevabı ise son derece açık, âşikâr ve aydınlıktır: Birbirlerini yiyecek, öldürecek, yok edeceklerdir. Tam bir iç savaş olacak. Ne kadar süreceğini tahmin, fütüroloji'nin sınırlarını bile aşar. 17 Ekim günü Irak'ta nüfus sayımı yapılacak. Çöllerde, çadırlarda, harabelerde, aşiretler içinde yaşayan 25 milyon civarındaki insan, mensup bulunduğu kavmi ve mezhebi söyleyecek. O biçim sayımlardan biri olacak. Elinde silâh bulunan, on misli, veya daha fazla rakamlar verecek. Yabancı müşahitler istenmeyecek, kovulacak, dövülecek, öldürülecek. Bir sayım meydan muharebesi yapılacak. Zira Amerika, milletvekili sayısını buna göre belirleyecek. Ama daha önemlisi, otonom Kürdistan'ın sınırları için bu sayım maskaralığı temel oluşturacak. Nitekim Kerkük'te ve Telafer'de maskaralığın daniskası yapılıyor. Kuzey Irak, şimdilik otonom Kürdistan için gülbahçesi hâline getirilmek isteniyor. Ana hedeflerden biri Kerkük petrollerinin Kürt sahasında kalmasıdır. Diğeri, doğuda İran'dan batıda Suriye'ye kadar uzanmaktır. Zira 2005 içinde Kuzey Suriye ve İran'ın komşu eyaletleri üzerinde konuşma başlatılacaktır. Diğer bir hedef, kuzeyden Türk müdahalesini önlemek veya zorlaştırmak için, gerekli yolları tutmak, kesmektir. Suriye, Irak ve İran'dan ve bu devletlerin besledikleri örgütlerden yaka silken İsrail, böyle bir Kürdistan'ı kendisi için faydalı görebilir. Ama Türkiye ile ilişkileri çok zayıflar. Arap âlemi ile barışması ise artık bir başka çağa kalır.