Irak savaşı politik bakımdan derinlemesine incelenmiş değil. Hem Amerika'ya karşı, hem iç savaşın çok meçhulü var. Amerikalılar, Fellûce'de büyük mukavemetle karşılaştılar. Şimdi 10.000 askerle Bâkuba'ya (Bağdat'ın az kuzey-doğusu) doğruldular. Irak'a ayak bastıklarından bu yana 3530 ABD askeri öldü. Birinci Cihan Savaşı'nda İngiliz-Hind tümenleri Basra'dan Irak topraklarımıza ayak basıp 4 yılda (1914 sonu -1918 sonu) ancak Musul'a ulaşabilmişlerdi. 6. Ordumuz'un eseri olan Türk savunmasının gücünü gösterir. Mütâreke'de Musul şehri henüz askerimizin elindeydi. 1916'da ise en sert Türk-İngiliz muharebeleri gene Fellûce'de (Bağdad'ın az batısı), Selmân Pâk'de (Bağdad'ın az güney-doğusu), Kuutü'l- Amâre'de (Bağdad'ın epey güney-doğusu) geçmişti. Saddam'ın tümenleri, havadan Amerikan taarruzu ile çökertildi. Bugün Amerikalılar'la savaşın başında ise Sünnîler'i yönlendiren ve dışarıdan da epey muharip ithal eden el-Kaaide'nin bulunduğu anlaşılıyor. Uzaydan kibrit kutusundan kibrit çıkarılıp yakıldığını gördüğünü iddia eden Amerikalılar, kaç yıl oldu, el- Kaaide'nin kurucu başkomutanı Üsâme bin Lâdin'in yerini bulamadılar. Niçin bulamadıklarının ciddi açıklaması bile yapılmadı. Bin Lâdin'in arkasında önemli bir devletin bulunduğu üzerinde düşünmek zamanı gelmiştir. Ben şu, siz bu devletin olduğunu ileri süreriz, gerçekler kendini belli etmeye başlar. Amerika'nın tıpkı İkinci Cihan Savaşı'ndaki gibi, bir yerlerde büyük hatalar yaptığı ortadadır. Askerî hatalarından bahsetmek sahamız değildir. Politik hataları bulmaya çalışıyoruz. Eski başkan (1993-2001) Bill Clinton, Bush II ekibinin Asya politikasını eleştiriyor. Daha eski başkan (1977-1981) 83 yaşındaki Jimmy Carter bile evvelsi gün, Amerika'nın Filistin siyasetindeki yanlışlardan bahis açtı. Washington, Türkiye senaryoları düzenletip eğleneceği yerde, milyarlarca dolar ödediği süper zekâlı geçinen elemanlarına, terörle nasıl ve niçin baş edemediğini inceletse, hakkında hayırlı olur!