Irak'a asker yetiştirmekte elini çabuk tutabilirse, hükûmet, epey netameli, hattâ heyecanlı geçen 2003 yılını başarılı kapatacak. Irak'ta bir Türk tümeni, Türkiye Cumhuriyeti'nin yüce menfaatlerine yardımcı olacaktır. Son anda Amerika sakarlık yapmadığı takdirde. Zira aşiret reisleri, PKK'nın üzerine gitmekten caydırmakla Amerika'nın başına belâ açabilirler. Biz de gecikirsek, bugünki avantajımızı kaybedebiliriz. Şubat ayındaki avantajımızı yakalamamız zaten mümkün değildir. Ama, Birleşmiş Milletler Irak'a asker gönderme kararı çıkarırsa, bu günleri de arıyacağız. Zira her ülke asker yollıyacak. Türkiye'ye lüzum ve hacet kalmıyacak. Kontenjan doldu denmese bile, Türk birliğinin politik etkisi çok azalacak. Washington'da Türkiye'yi bu yola sokmak isteyen devlet adamları ortaya çıkmaya başladı. İçeriye bakarsak, ekonomik durumun iyiye gitmesinin Ak Parti'yi güçlendireceğini görerek telâşlananlar, hükûmetin 2003'ü başarı ile kapatmasını engellemeye çalışacaklardır. Asker konusu kozlarından biridir. Ancak daha büyük koz, YÖK yasasıdır. Basını ve üniversiteyi karşısına alan bir iktidarın, hiç bir demokraside şansı olmadığını, bu sütunda vurgulamıştık. YÖK yasasından vazgeçmesi için hükûmeti, Türkiye'nin yüksek menfaatleri nâmına samimiyetle en az iki defa uyardık. Zira hükûmetin başarısızlığı ve iç kavga istikrarsızlık, istikrarın bozulması siyasî kriz getirir. Böyle bir durum, Türk devletine zarar verir. İktidarın yumuşak karnı, YÖK konusudur. Bundan vazgeçer veya ertelerse, hükûmeti sevmeyenler çok üzüleceklerdir. Zira büyük kozlarını yitirecekler. Bizden söylemesi... Irak ve YÖK gibi biribiriyle alâkasız, ancak Türkiye'nin geleceği için çok önemli konularda hata yapılmamalıdır. Dışarıdan olduğu kadar içeriden de her kafadan ayrı ses çıkması, iktidarı şaşırtmamalı. Hükûmet, istikrarsızlık oluşturacak yanlışlardan kaçınmalı, doğru ve çabuk, bir çok durumda hemen karar verebilmeye alışmalıdır.