ABD Devlet sekreterliği (dışişleri bakanlığı), 30 devletin, Irak'a asker göndermeyi kabul ettiğini bildirdi. 30 ülke arasında Türkiye'nin ismi yok. Bu da gayet tabii. Daha karar veremedik ki... NATO ve BM izni gibi çok uzun vadeli siyasi yatırımlara ümit bağladık. Amiyane tabirle ipe un serdik. BM ve NATO karar verinceye kadar (o da verebilirse) kim öle, kim kala... Amerika o tarihte Şam'da ve Tahran'da bile olabilir. Asker göndermek isteyen ve sayıları hızla artacak 30 devlete göz atarsak, karşımızda rengârenk bir tablo oluşuyor. Başta, ABD'den sonra dünyanın 2. ekonomik gücü olan Japonya geliyor. Zira Körfez petrolü ile muazzam sanayiini ayakta tutan Japonya, Washington'a yanındayım! diyor. Asker göndermek için can atan ve sıra almaya çalışan 16 Avrupa Birliği üyesi ve üye adayı, insanı şaşırtıyor: İngiltere, İtalya, Hollanda, İspanya, Portekiz, Norveç, Danimarka, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Letonya, Litvanya, Estonya, Romanya, Bulgaristan... Henüz Avrupa Birliği'ne girmemiş Avrupalılar: Ukrayna, Makedonya, Arnavutluk... Ayrıca Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Moğolistan, Kore, Filipinler gibi Asyalılar... 4 Orta Amerika ülkesi de var: Dominikana, Salvador, Honduras, Nikaragua. Yalnız 3 Müslüman devlet mevcut: Arnavutluk, 2 Türk devleti Azerbaycan ve Kazakistan. Amerika, Pakistan ve İndonezya'dan talepte bulundu, daha cevap alamadı. Önümüzdeki günlerde bu tablo epey çeşitlenecek ve kabaracak. Siyasî coğrafyayı ve devletlerarası politikayı -yakalarını bir ideolojiye kaptırmaksızın- bilenler, tabloyu manalandırmakta tereddüd etmiyeceklerdir. Bunun dışında, anılan devletlerin çoğunun askerlerinin Irak'ın yeniden şekillendirilmesinde ve birliğinin tesisinde rolleri çok sınırlıdır. Türk askerinin misyonu çok daha şumüllüdür. Orta Irak'ta görev alacak, Bağdad'da Türk bayrağını dalgalandıracaktır. PKK'lılar dağıtılınca, Kuzey Irak'tan askerimizi çekeceğimiz de anlaşılıyor.