Ben arada bir İran'ın atom bombası hevesinin değil Orta Doğu'nun, değil Asya'nın, dünyanın dengesini de engelleyebileceğini, İran'ın da büyük zarar göreceğini, daha çok İran halkına dönük bir gösteri olduğunu yazarım. Bazı sevgili okuyucularımdan tepki alırım. İsrail dostu olduğumu söyleyenler çıktı. Ben Türk'ü ve Türkiye'yi seven her milleti sever, sevmeyeni sevmem. Bu kafada olmayanlara da dikkat ederim, asla milliyetçi değillerdir. Ama budala milliyetçi de vardır. 1909'da budala milliyetçilerden oluşan bir çetenin eline düşmüştük, 10 yıl içinde tarihin son Türk imparatorluğunu dağıttılar, 2 milyon Türk'ü öldürdüler, Rumeli'den birkaç yıl sonra Anadolu'yu da düşman çizmelerine ezdirdiler. Orta Doğu'da İran, Türkiye, S.Arabistan, Mısır gibi devletlerin atom bombası edindikten sonra bir savaş çıkarsa, nükleer olacağı için, zayiat, Cihan Savaşları'nınkileri geçecektir. Türkiye Devleti, İran'ın atom bombası yapmasına kesinlikle karşıdır. (İsrail'de var, İran'da da olsun!) diyerek Tahran'daki müfritlerin ağzıyla konuşan tek devlet yoktur. Bütün devletler karşıdır. 60 Müslüman devlet karşıdır. Hükûmetimiz, devletimizin bu kararını açıkça ifade etmelidir ki, derin dış politika bilmeyenler yanılmasınlar ve Amerika başta birçok ülke bize şüpheyle bakmasın... Başkan Obama'dan Irak'ı boşaltmasını bekleyenlerin hayal kırıklığına uğrayacaklarını yazmıştık. Zira hangi başkan ve parti olursa olsun, Amerika'nın Devlet Politikası vardır, onlar yürütür. Nitekim Sayın Obama, ağzından baklayı çıkardı: (31 Ağustos 2010'a kadar 16 ay içinde 100.000 civarında asker çekeceğim! Irak'ta 35.000 ilâ 50.000 askerimiz kalacak, bunlar silâhsız (!) olacak. Irak'ın istisnasız bütün sorunlarını (!) çözecekler). 5 yılda Irak'ta 4.250 asker kaybeden Amerika, belki uzun yıllar sonra, bütün Irak'a yayılmış askerlerini birkaç üste toplayacaktır. 50.000 askerin silâhsız olacağını da Sayın Başkan'ın bir esprisi kabûl ettik. Öyle olsa bile Basra önünde yatan her biri vurucu tümen kuvvesinde 3 uçak gemisindeki uçaklar, nükleer başlıklı füzeler çekilecek mi? Real-politik yerine hayal-politik'le düşünen sevgili okuyucularım üzülecek ama, Türkiye'nin üstte kalması, gene Türkiye'nin elindedir Türkiye'ye güveniyoruz.