Irak'ın neresindeyiz?

A -
A +

Irak'ın neresindeyiz? deyince, Türkiye'nin bu ülkenin neresinde olduğunu kasdetmedim. Zira mahut 1 Mart gününden bu yana ve bundan böyle, 1056 yılından beri derinlemesine ilişkilerde bulunduğumuz Irak'ın artık hiçbir yerinde değiliz. (1056'da Selçuklu hakanı Sultan Tuğrul Bey, Bağdad'a girmişti.) Irak'ın neresindeyiz? demekle, Amerikan işgalinden beri hangi noktaya gelindiğini söylemek istiyorum. Tarih ilmi ve fütüroloji açısından birkaç paragraf çerçevesinde şu sonuçlara varmak mümkün görünüyor: Ülkenin, çok kanlı, çok modası geçmiş, ırkçı ve sosyalist, demokrasi düşmanı ve de Türk, Türkiye hasmı Saddam'dan kurtulması, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, ciddi kazançtır. Öyle cebi delik politikaya soyunup milletinden milyarlarca dolar çalarak oğulları, akrabası ve taallukatı ile paylaşan diktatörler dönemi az kaldı, kapandı, kapanacak. Ancak Amerikan işgali sonunda kurulması mutasavver yeni Irak, bölünmeye müsait, iç savaşa müsait, üstelik harabeye dönmüş bir devlet durumundadır. Anarşinin durması ve asayişin iadesi uzun vadelidir. Saddam döneminde de Irak halkı biribirine yan bakıyordu. Bugün ise dört kavim, kesinlikle karşı karşıyadır (Şii Araplar, Sünni Araplar, Kürtler, Türkmenler). Irak'ın savaşta kaybı yüz milyarlarca dolardır. Bir daha ciddi ordu kurması çok zordur, esasen Amerika izin vermeyecektir. Buna karşılık Kürtler'in ciddi bir kara kuvveti oluşmuştur ama, Irak birliği aleyhine çalışacaktır. Irak aleyhine, Araplık aleyhine,Türkiye ve Türklük aleyhine ortaya çıkan tablo, Amerika bakımından, önemli petrol rezervlerine el koyduğu için, kazançlıdır. İsrail bakımından artık Irak tehlikesi yoktur (Suriye ve İran tehlikesi devam ediyor). Ama ABD, bir hafta içinde, o kadar uzun müddetten beri en güçlü Arap ordusu hâline gelmesine çalışılan Irak silâhlı kuvvetlerini dağıtmakla beraber, asayişi sağlayamamıştır. Üstelik kötü bir düzen kurmuştur. Makul bir düzen kurarak kendi menfaatlerini gene elde etmek hünerinden nasibi bulunmadığını göstermiştir. İnsanlık bakımından, Amerika'nın tarihe, tarihî esere, kutsal yerlere saygısının, Buda heykellerini topa tutan Taliban'dan hiç de farklı bulunmadığı, vandalizmin aşağı derekelerine düşebileceği ortaya çıkmıştır. Bütün dünyada itibar yitirmiştir. Bağdat Müzesi'ni yağmalatmadan, en kutsal camileri bombalamadan da aynı neticeleri elde edebilirdi. Pax Americana'nın Avrasya projesinin Afganistan'dan sonra ikinci safhasını oluşturan Irak harekâtı üzerinde değerlendirmemiz böyledir. Amerika için en büyük tehlike, Irak'ta Şii Araplar'ın, İran'la yakınlaşma ve dayanışma arayışına girmek ihtimalidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.