Irak'ta demokrasi

A -
A +

Başkan Bush, kim bilir nelere karar vermek için çekildiği Teksas'taki malikânesinde gazetecilere Irak'ta demokrasinin geldiği aşamadan memnunum demiş. Büyük adamların esprisi de başka türlü oluyor! Başkan'ın bu sözüne Amerikan halkının bir kısmı inanabilir. Belki gazetecilerden de inananlar çıkar. Ama Irak'ta demokrasi, ancak Şark'ta demokrasi bu kadar olur manasında kabul edilebilir. Nitekim, Şark'ı Amerikalılardan iyi tanıyan Fransızlar Şark için iyidir (geçerlidir) ünlü sözünü üretmişlerdir. (Fr. bon pour I'Orient). Kaldı ki, o ülkeler için demokrasinin iyi ve şart olduğu bile söylenemez. İnsan haklarının geçerliliği, aşama sayılır. Seçim de demokrasinin göstergelerinden biridir. Asya'da demokrasi Japonya, İsrail ve Türkiye için bahis konusudur. Ve başka hiçbir devlet için ileri sürülemez. Teşebbüsler vardır, başarılamamıştır. Meselâ Ermenistan'da demokrasi, bir terör örgütü olan partinin millet meclisini basıp birkaç milletvekilini öldürdükten sonra iktidara geçmesidir. Irak'ta anayasa üzerinde müzakereler bir hafta uzatıldı. Bir hafta sonra da bir şey olacağı yoktur. Pek çok konu, pamuk ipliğine bağlı kalacaktır. Her şey, Amerika'nın ilgisine veya ilgisizliğine bağımlıdır. Kürt devleti oluşmuş ve o bölge Arap coğrafyasından silinmiştir. Türk coğrafyasından silindiği gibi... Böyle nev-zuhur devlet mi olur? derseniz, şu anda dünyada mevcut tam 200 devletin çoğu, bu şekilde oluşturuluvermiştir. Gerçek devletler o derecede tarihin derinlikleri üzerine kurulmuşlardır ki, mevzua yabancı bulunanlar şaşırabilirler. Kaldı ki, gerçek devletlerin bile sınırları münakaşa edilir. İran bir gerçek devlettir. Ancak geleceği, Washington'ın tutumuna endekslidir. Tarihte Bağdad'ı başkent yapmış devletler vardır ama, hiçbiri Irak devleti değildir. 1920'de Osmanlı'dan koparılan 3 eyalet üzerinde, bir Irak devleti oluşturuldu. Kuzeydeki Musul eyaleti, Mîsâk-ı Millî'ye dahildi. Lozan'da da Türkiye, sınırlarının dışında kalmasını kabûl etmiştir. Amerika bugün bu devleti, fiilen parçaladı. Tasarlanan ve kabul ettirileceği anlaşılan anayasa, bu parçalanmayı önleyemeyecektir. İki düzine Arap devletini hiç olmazsa bir düzineye indirmeye soyunan Saddam, kan ve ateş üzerine kurduğu rejimle yönettiği Irak'ın üçe bölündüğünü görüyor. Niçin olmasın? Osmanlı Türkiyesi'nin değil eyaletleri, bazı sancak (il) ve kazaları (ilçe) üzerinde de bugün bağımsız devletler yükselmiyor mu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.