Geçen yıl Irak'tan büyük bir ülke olan Afganistan'ı ele geçiren Birleşik Amerika ne yaptı? Afganlar'ı Taliban ve Kaide ayıbından, zulmünden, barbarlığından kurtardı. Orta Asya petrollerini Pakistan üzerinden Hind Okyanusu'na akıtacak petrol hattını döşedi. O kadar... El koyduğu ülkeye Roma ve Osmanlı, hiç olmazsa Britanya gibi bir düzen, hattâ sadece asayiş sağladı mı? Ne gezer! Koskoca ülkeyi yüzüstü bıraktı. Sürgünden getirdiği eski kralı bile millî birlik sembolü hâlinde tahtına oturtamadı. Bugün Afganistan, biribirine yan bakan, belki düşmanlık besleyen kavimlerin, yılda birkaç yüz dolar kişi başına gelire muhtaç yaşadıkları bir ülkedir. Milyonlarca Afgan da hâlâ Pakistan ve İran'da mülteci kamplarındadır. Irak'ta ne olacak? Amerika, Irak'ta da Afganistan'daki gibi mi davranacak? Petrol şirketleri ve boruları dışında bir şeyle uğraşmıyacak mı? Petrolün Irak'ın payına düşen kısmını bile, ülkenin bayındırlığı için Amerika, keyfince harcıyacak. Yağma Hasan'ın böreği... Çağa uyum sağlamaya karşı çıkan milletlerin başına, petrolleri olsa bile, işte bunlar geliyor. Atatürk, vaktiyle söylemişti. Amerika, Irak'ta üçlü bir federasyon kurmaya kalkıp ülkeyi büsbütün karıştırabilir. Bu coğrafyanın yabancısıdır. Şii ve Sünnî Araplar'ı, yani aynı dili konuşan, sadece mezhepleri ayrı bir milleti, ikiye bölmeye davranırsa, başını belâya sokar. Irak'tan bir vakit önce kaçmaya can atar. Kâbil'de yaptığı gibi Bağdad'da da yabancı asayiş birlikleri kurmaya mecbur kalır. Giderken, Irak petrolünün son damlası tükeninceye kadar muslukların başında bulunmasını sağlıyacak bütün tedbirleri alır. İşi yok da Sünnî, Şii, Arap, Türk, Kürt, Acem gibi hiç bilmediği konulara vakit mi harcayacak? Bu işleri, problemli bir Türkiye ile artık rahatlayan bir İsrail'e havale eder. Amerikan vatandaşının gelirini p.c. 50.000 dolara yükseltmenin keyfini sürer...