İran'ın nükleeri

A -
A +

Başkan Obama-Başbakan Erdoğan görüşmesinin birincil konusunun Afganistan'da Türk askeri olacağı ileri sürüldü. Afganistan'a asker ihtiyacı, evet, Amerika için çok önemli. Ama bize göre tarihî mülâkatın Washington için ilk ve ağırlıklı maddesi, İran'ın nükleer aşkı bahsinde Türkiye'nin ne dereceye kadar batı ittifakının yanında yer alacağıdır. İran'ın nükleer saplantısı anlaşılır gibi değildir. Zira petrol ve gaz zenginidir. Yalnız petrol rezervinin değeri 18 trilyon dolar ve dünyanın -S. Arabistan'dan sonra- 2. büyük rezervidir. Nükleeri atoma dünüştürmeye gelince, İran'ın böyle bir bomba stoku yapmak ve bunları Şihâb'lara takılacak hâle getirmek isteği kesindir. Atom bombası ile İran'ın ne yapacağı, bunun İran'a ne kazandıracağı anlaşılır şey değildir. Pakistan'da var. Acaba Pakistan ne kazandı? İran, atom bombası ile ne komşularını, ne Batı'yı korkutabilir. Arap devletlerini, Türk devletlerini karşısına alır. Atom bombasını, iç politikada kullanacaktır. Halkına Batı'ya rağmen, Batı'yı mağlûb ve mahkûm ederek bombalarımızı yaptık, Sihâb ultra mega süper füzelerimize taktık diyecek. Rejimini güçlendirecek. İran'da rejimler bu metodla hayatiyet kazanır. Şeyh İsmail, Asya'da her Müslüman devlete çatarak, Safevî Türkmen devletini kurdu. Son Şâh Muhammed Pehlevî, İran 10 yıl içinde dünyanın 5. güçlü devleti olacaktır dedi. Pratikte ne atom bombasının, ne nükleer merakının İran'a ciddi bir kazanım getirmeyeceği açıktır. Bilakis dünyanın huzurunu kaçıracak, tecrîd edilecektir. Türkiye'ye gelince, Sayın Erdoğan, Batı (yahut Batı'nın lideri ABD) ile İran'ı yakınlaştırarak, barıştırarak tansiyonu düşürmek teşebbüslerinde bulundu. Ama 10 yeni nükleer tesis yapacağız diyerek tansiyon düşmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.