İrtica var mı?

A -
A +

Türkiye'de siyasî iktidar sahiplerinin rahat icraat yapabilmesi iki şarta bağlıdır: İçeride ordu, dışarıda Amerika ile uyum sağlayabilmek. Bunu beceremeyenlerin huzuru kaçmıştır. Demokrasi dönemine ayak bastığımız 1946'dan bu yana 60 yıllık tarihimizden çıkardığımız kanun kuvvetinde sonuç budur: Konuyu çok daha geniş açıdan ele alırsak, demokrasinin kesin tariflerinden birini hatırlamak istiyoruz: Demokrasi, askerin ve yargıçın politikaya karışmadığı rejimdir. Demek ki, olgun manada demokrasiye kavuşmak için, silahlı kuvvetlerin ve yargının şikâyet konularını ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu iş, her iki organı siyasetten çekerek yapılacaktır. Bizim için epey hüner işi görülüyorsa da, Batı demokrasilerinde çoktan gerçekleşmiştir. Genel Kurmay Başkanımız, şikayetlerini, dikkatli, centilmence ve demokratik çizgiye saygılı üslûpla ifade etti. İrtica tehlikesi hususunda Cumhurbaşkanı ve ana muhalefetle birleşti. Başbakanımız ise irtica yok dedi. TBMM Başkanı laikliğin tarifini isteyerek, dinî hürriyetlerin kısıtlandığını ima etmişti. Adalet Bakanımız, neyin irtica olduğunun açık beyanı gerektiğini belirtti ki buna edebî san'atlarda tecâhül-i ârifâne diyoruz. Zira yasalarımızda yalın şekilde irtica diye bir suç yoktur. İrtica kelime ve kavramı, 1908'de İttihad ve Terakki Partisi'nin muhaliflerini sindirmek için kullandığı bir slogan şeklinde siyasî tarih terminolojimize girdi. Her dönemde kullanıldı. Üstelik Menderes, Demirel, Özal gibi demokrasimizin ve Merkez Sağ'ın büyük devlet adamlarına karşı düşüncesizce, egoistçe talaffuz edildi. Ancak 1908'den 2006'ya kadar Türkiye'de irtica tehdidi, hattâ irticanın ta kendisi tezahürler olmadığını söylemek gerçeklere aykırıdır. Tarihimiz boyunca tek örneği bulunmayan din devletini, hattâ maazallah bugünki İran rejimini beğenenler bugün de mevcuttur. İnsan tabiati ve tabiat kanunları gereği her zaman da olacaktır. Ancak tehlike çizgisine ve şikâyete müsait hâle getirmemeye özen gösterirsek rahat ederiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.