İslâm Konferansı

A -
A +

İslâm Konferansı Örgütü'nün 31. Dışişleri Bakanları Toplantısı, çok başarılı iki kararla sonuçlandı. Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu genel sekreterliğe seçti. Ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin statüsünü müşahitlikten devlet statüsüne yükseltti. Prof. İhsanoğlu'nun böyle bir kuruluşun başına gelmesi, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerimizde bize yardımcı olacaktır. Laik Türkiye'nin genel sekreterliği, son dönemde Batı'da İslâm ülkeleri için beliren menfi imajın düzelmesinde fayda sağlayacaktır. Arap devletlerinin Türkiye'ye bakışı müsbet değildir. Her an işgale maruz kalabilir bir ülke olan Suriye, bu en kritik durumunda bile haritalarındaki komik yanlışlığı düzeltmedi. Mısır, 80 yıl sonra gene Müslüman âleminin liderliğine kalkıştığımız vehmine düşebilir. İran, benzeri duygular içindedir. PKK, Suriye'de üslendi ve sonra Irak'a yerleşti. Ancak Araplar, kendi coğrafyalarından parça koparmaya kalkışmaktan maada, ABD yetişmezmiş gibi hasm-ı canları İsrail ile de iş birliği yapan Kürtler'e artık yüz vermeyeceklerdir. Kürt kardeşlerimizi gene birileri kışkırtıyor. Çoğu Kürt otuz bin kişiyi öldürten Öcalan için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne dilekçe falan verip bizi, bilhassa silâhlı kuvvetlerimizi harekete geçirmek istiyorlar. Demokrasi, huzur, kalkınma ve reform içinde bir Türkiye imajını karartmak, Avrupa Birliği ile köprüleri attırmak istiyorlar. Hattâ Irak'a girelim de ABD ile de bozuşalım diye ümit besleyebilirler. İslâm Konferansı Örgütü'nün Türkiye hakkındaki iki olumlu kararı, faal duruma geçmesinin işareti olabilir. Mısır'ın yönettiği Arap Birliği, İsrail'i doğurdu. Suudiler'in yönettiği İslâm Konferansı lâfla vakit geçirdi. Kâğıt üzerinde kaldılar. Şimdi dinamik hâle dönüşebildiği takdirde İKÖ, bir şeyler yapabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.