İsrail öncelikle barış istiyor. Dünyanın saldırganlıkla suçladığı bu devletin hedefi barıştır. Savaşmaktan çok yoruldu. Kızların zorunlu askere alındığı tek ülkedir. 24 saat alarm halindedir. Sulh ve salâha kavuşup az zamanda 50 bin dolar p.c. düzeyinde refah ülkesi haline gelmeyi düşünüyor. Bunu gerçekleştirmek için, varlığını tehdit eden devletleri, tehdit edemez duruma getirmeye çalışıyor. Bunlardan Irak devre dışı kaldı. Suriye ile İran da Irak'a döndürülürse, İsrail, güvenlik kazanacak. Suriye ile İran'ın hakkından gelmeyi geciktirdikçe geciktiren, en yakın müttefiki ve koruyucusu Birleşik Amerika'ya çok kızıyor. Suriye ile İran da Pax Americana'ya girince, İsrail'le savaşan terörist örgütler silinecektir. İsrail, Filistin halkından her fırsatta kaç kilometre kare, hatta kaç metre kare daha toprak koparırsa, kâr sayıyor. Politikasını buna göre düzenliyor. Hazret-i Süleyman'ın üç bin yıl önceki ihtişamlı imparatorluğunu unutmamak için, her gün binlerce Musevi, Ağlama Duvarı'na dayanarak dua ediyor. Tarih hafızasının sağlamlığının, dünyanın her ülkesinden kaçıp gelen, çeşitli diller konuşan Yahudilere, iki bin yıl sonra, aynı topraklarda devlet kurdurduğunu unutmuyor. Araplar, bu gelişimi önleyemedi. Arz'ın cennete benzer köşelerinden olan Lübnan'a ateş yağıyor. Araplardan ciddi bir ses bile çıkmıyor. Bu işi İran üstleniyor. Her ülkeden platonik, asla fiile dönüşmez protestoları İsrail, palavra niyetine algılıyor. Filistinlilere gelince, zaten önemli kitlesi Arap coğrafyasına dağılmış vaziyette. Kalan kısmı, devlet oluşturmaya çalışıyor. Dışarıya bağımlı örgütlerce yönetiliyor. Örgütlerin her eylemi, İsrail'e fırsat oluşturuyor. Yahudilere karşı çıkmak, ciddi şekilde engellemek, kolay iş değil. Büyük akılsızlık sayılıyor. Zira İsrail'i eleştiren kişi veya devlet, hemen antisemitizm, belki soykırımcılık, hatta Nazizm ile suçlanabiliyor. Zaten Arap âleminin liderliğine oynayan Mısır, Amerika'dan aldığı yılda 9 milyar dolar en büyük tahsisat ve zengin Yahudi turistlerden memnun ve mahzuzdur. En zengin ve en şeriatçi pozisyonundaki Suudi Arabistan ile Ürdün savaşın ta kendisi olan bugünkü çatışmayı, terör örgütlerinin başlattığını söylüyor. İran, hele Suriye'ye dokunun da görürsünüz!.. deyip bir buçuk milyar Müslümanın önderliğine soyunuyor. 8 yıl savaşıp Irak'ı alt edemeyişini çoktan unuttu. Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız, arabuluculuklarını sürdüreceğe benziyor. İsrail'in Beyrut taarruzlarını kınıyoruz. Yarın Amerika'nın tutumunu ele alacağız.