İsrail'de seçim

A -
A +

Dünya devletlerindeki siyasî dengeler ve bunların değişmesi, dünyaya açılmış ve bir dahi dünyaya kapanmayacak Türkiye'yi ilgilendirir. O devletin bizimle ilgisi çok az olabilir veya hiç olmayabilir. Gene de bünyesindeki ayarlamalar, fikir verir. Böylesine bir âlemde yaşıyoruz. İç didişmelere, magazine, dedikoduya, kapılmış gidiyoruz. Dışarımızla ilgimiz azdır. "Bizde aksayan işler oralarda nasıl çözümleniyor, oralarda aksayanlar bizde hangi durumda?" şeklinde bir tefekküre aşina değiliz. Ukrayna ve İsrail seçimleri, her iki ülke ile de kara sınırımızın bulunmamasına rağmen, bizi elbette ilgilendirir. İsrail, hangi koalisyon ve hangi başbakan iktidara gelirse gelsin, Filistinli denen ve Arap milletinin bir kesimini oluşturan mağdur ve mazlum halkı, mümkün olabilen en dar topraklara itelemeye çalışacaktır. Bu politika Türk halkını üzmüştür ve üzecektir. Ancak sebep biz değiliz. Böyle olmasında en küçük taksirimiz yoktur. Sebep Arap devletlerinin sakim tutumlarıdır. Bu üzüntü, İsrail'le dostluğumuza, ilişkilerimize, iş birliğimize kesinlikle halel getirmemelidir. Yahudileri asla incitmeyen siyasetin şampiyonu bulunan Osmanlı'ya aykırı düşmeyelim. Daha önemlisi, İsrail'le bozuşan bir Türkiye'nin ABD ile iyi ilişkiler kurması mümkün değildir. Amerika'daki Yahudileri de karşımıza alırız. Böyle bir Türkiye, pek çok konuda tökezler. Kaldı ki Araplar, bizim Filistinlilere sahip çıkmamıza sevinmez, sadece kızarlar. Bu, Filistin halkının hayat şartlarının iyileşmesine çalışmamızı, Harem-i Şerîf'i savunmamızı engellemez. HAMAS'ın seçimle geldiğini de söyleyebiliriz ama, HAMAS'ı İsrail'e ve Amerika'ya kabûl ettirmemiz mümkün değildir. Bizim meselemiz de değildir. Zavallı Filistinliler, çaresizliklerinden ve yöneticilerinin yolsuzluklarından bıkarak HAMAS'a oy verdiler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.