Amerika, PKK'yı yeterli derecede kullandı. 2. tezkereyi reddetmemiz faciasından sonra hattâ Türkiye aleyhine kullandı. Ancak Irak'tan çekilmek, -daha doğru ifadeyle- kuvvetlerini birkaç üs'te yoğunlaştırmak kesin kararındaki Amerika, sakin bir Irak istiyor ki başı ağrımasın. Irak'ta, bilhassa kuzeydeki Kürt kesiminde polisliği de Türkiye'ye bırakmak temayülünde. Kürdistan yani Kuzey Irak, ordusu, parlamentosu olan bir otonom federe cumhuriyet. Kendisinden değil de, ömür boyu mahkûm bir kişiden emir alan silâhlı bir örgüte öz topraklarında daha fazla müsamaha göstermesi mümkün değil. Onlar da PKK'yı kullanabildikleri kadar kullandılar. Ancak Barzani, Türkiye kökenli, fakat kendi kavminden bir toplumu, terörist olsa da vurmak istemiyor. Dağılsınlar, silâh bıraksınlar, Türkiye'ye dönüp orada yapabileceklerini yapsınlar istiyor. Hükûmetimizin Kürt açılımı, demokratik açılımın bir parçasıdır. İyi niyetli, barış ümidiyle uygulanmaya konmuş bir proje. Projenin arkasında Amerika'nın, Avrupa'nın, Asya'nın falan desteği bulunması, bir Türk teşebbüsü olmadığı anlamı taşımaz. Dönüş yapan ilk kafileden çok büyük millî memnuniyetsizlik, dünyada sözü geçenlerin dağılmasını istedikleri PKK'nın, dağılmamak için gösterdiği dirençten kaynaklanıyor. Hır çıkartmak isteyen bir gösteri idi. Dağılmadık, dağılmayacağız gösterisi idi. Milyar dolarlık uyuşturucudan vaz geçmek istemiyorlar. Geçimleri bu yoldadır. Büyüklerinin dünyanın her bankasında hesapları, malları mülkleri var. Öcalan'dan koparlarsa hiziplere bölünüp biribirlerini vurmaktan çekiniyorlar. Öcalan'dan barış yolunda herhangi işe yarar bir tavır beklemek ise, romantik, hattâ platonik bir düşüncedir. Öcalan, bütün varlığı ile, İmralı'dan kurtulmayı hedeflemiştir. Bu yolda dünya yansa umurunda değildir. Zaten muhtemelen dünyayı ıslah edecek lider misyonu taşıdığı inancındadır. Teröristleri İstanbul'a salıvermek, göze alınmaması gereken bir macera olurdu. Türkiye yeterli derecede karışıktır. Fazlasını kaldırmaz. Edebiyle geleceklere elbette açığız. Hâlâ PKK'lı olduklarını söyleyenlerle anladıkları dilden konuşuruz.