Muammer Kaddâfi, 27 yaşında bir üsteğmen iken, Türkiye'de dinlenmekte bulunan Kral İdris Senûsi'yi tahtından indirdi, Libya'da cumhuriyet ilân etti (1.9.1969). O zamandan beri Libya devlet başkanıdır. 34 yıl geçti. Şimdi 62 yaşındadır. Dünya gündeminde adı çok geçen devlet adamlarından biridir. Ve- Şark üslûbunda olması normal- diplomasinin doğrusu üstadlarından biridir. Arap milliyetçisidir. Nedense bir Amerikan düşmanlığı tutturmuştu. Güney Filipinler'deki Müslüman hareketine destek verecek derecede çok geniş çaplı siyaset izlemiştir. 1912'ye kadar Osmanlı eyaleti olan Libya'da petrol, ülkenin çehresini değiştirmiş ve Kaddâfi'ye geniş imkânlar bahşetmiştir. Bugün Kaddâfi, Üsâme bin Lâdin'in liderliğindeki el-Kaaide örgütüne, bilhassa bu örgütün Afrika kıt'asındaki teşkilâtlanmasına dair, CIA'ye, Batılılar'ın bilmediği önemli istihbarat aktarmıştır. Nükleer faaliyetlerine son verdiğini, denetime açık bulunduğunu da bildirince, Batı'dan alkış, aferin ve övgüler almaya başlamıştır. Daha açık ifadeyle: Kaddâfi artık Pax Americana'nın bir parçasıdır. Tarih'te olmaz diye bir şey yoktur. Kaddâfi, Barzani ve Talabani'nin dostudur. Onlar gibi Washington'a dört elle sarılırsa, hiç şaşmam. Mısır'la birleşip Afrika kıt'asına egemen olmak gibi büyük projeler de üreten Kaddâfi, zaten oynak, dünya şartlarına göre değişken politikalar izlemiştir. Hiç eleştirmiyoruz. Bilakis, bambaşka bir rejimin insanı olmasına rağmen, bizim, bir türlü değişemeyen, köhnelikten çatırdayan, dehşetli statükocu siyasetçilerimize ve bürokratlarımıza nisbetle başarılı buluyorum. Şu farkla; Şark'ta otoriter ve totaliter iktidarlar ölesiye olabiliyor. Türkiye dahil demokrat Batı sisteminde ölesiye iktidar yoktur. İnadı ve değişmezliği erdem sayan, bu iddiada bulunanların, ülkelerine zarar verdiğini ve vermekte devam edeceğini, kesinlikle söylüyorum.