Karar günü

A -
A +

Türkiye, yarınki perşembe gününden itibaren saat sayıyor. Anayasa Mahkemesi'nin -karşıtlarının türban dedikleri- baş örtüsü için vereceği kararı bekliyor. Aslında bu karar, hangi yönde olursa olsun, baş örtüsü bahsini sona erdirmeyecek. Bizim fikrimize göre bu konu, daha uzun zaman tartışılacaktır. Ancak artık çok yaklaşan karara bakıp, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması davası için işaret saymak isteyenler var. AK Parti'nin ve suçlanan milletvekillerinin durumunun belirlenmesi, birinci derecede önemlidir. Bu husus açığa çıkmadan Türkiye'nin önünü görebilmesi mümkün değildir. Bizden başka pek çok devletin dış politikalarında düzenleme yapacakları bir karar olarak değerlendirmek abartma sayılmamalıdır. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi'nin baş örtüsü kararı, enine boyuna tartışılacaktır. Yüce Mahkeme'deki ikinci davaya ışık tutmak isteyen iddialar yazılıp söylenecektir. Mahkeme kararını muhtemelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tokyo'da iken öğrenecek. Başbakan Tayyip Erdoğan ise, hemen akabinde, karar hakkındaki düşüncelerini şiddetli bir üslûpta ifade edecektir. Doğrusu Türkiye, bu durumlara düşmemeli idi. Niçin düştü? sorusuna doğru cevap bulmadan, aksaklıklardan kurtulmamız, krizden çıkmamız mümkün değildir. Üstelik, hâlen yaşadığımız kriz, rejim krizine dönüşmek istidadı taşıyor. Ümidimiz, devletimizin bütün organlarının tecrübelerini sergileyecekleri merkezindedir. Tarihimizin bize baktığını hissetmek gerekiyor. Demokrasimizi karartacak mahiyette her davranış, millî saygınlığımızı azaltır. Sorumlu herkesin aklını başına toplaması gereken kritik dönemlerden birini yaşıyoruz. Demokrasi içinde çare tükenmediğine kesinlikle inanıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.