Amerika'nın Irak'a müdahalesi bir yılı buldu. Savaş başlar başlamaz, Washington'ın Irak haritasında tasarrufa girişeceğini, bunu Suriye ile İran'ın izleyeceğini, bu sütunda tekrar tekrar yazmıştık. Şimdi Kerkük'te aşiretlerin gösterileri, aşiret reislerinin Kerkük üzerindeki iddialarını tarihi tahrife girişerek beyanları, Washington desteğini, hiç değilse teşvikini veya tecrübesini yahut teşebbüsünü gösteriyor. Amerika'nın Irak'ın bütünlüğünü savunur görünerek sonunda ne yapalım, Iraklılar bütünlük istemiyorlar demesi ihtimali yüksektir. Irak'ı bölüp federe yönetimleri biribirleriyle dalaştırmayı da düşünebilir. Geniş bir otonomi statüsü ile Kürdistan devletinin kurulması manasına gelir. Otonomi, zaten fiilen mevcuttur. Amerika, tam bağımsız bir devlete doğru gelişmenin şartlarını görmek istiyor. Washington'da iktidar, Orta Doğu'nun yeni baştan düzenleneceğini söylemiştir. Irak'la yetinilmiyeceği açığa vurulmuştur. Bölgedeki devletler belirli bir statüye davet edilecek, bazılarının sınırları değiştirilecektir. Şu demektir: Bazı devletler toprak kazanacak, bazıları toprak yitirecektir. Hatta bazı devletlerin sona ermesi ve yenilerinin kurulması bahis konusudur. Orta Doğu'ya 16. asır başında Osmanlı Türkiyesi ve 20. asır başında İngiltere -yanına Fransa'yı katarak- çok değişik iki üslûpta düzenlediler. Şimdi ABD bu işe soyundu. Ancak, İngiltere, Fransa'nın, Türk düzenini beğenmeyip daha iyisini kuracakları iddiası, yarım asrı bulmadan iflas etti. Washington'ın aynı âkıbete uğrayacağının emareleri, Afganistan'da ve Irak'ta yaptığı beceriksizlikler ve acemiliklerle kendini gösterdi. Kaddafi ve İslâm Kerimov gibi, erken davranarak yeni düzene, daha açık ifadeyle Pax Americana'ya intibaka çalışanlar ortaya çıktı. Amerika, Türkiye'ye batıda Avrupa Birliği ve doğuda Hazar taraflarını gösterip, Kürtler'i serbest bırakmasını isteyecektir. Ben böyle düşünüyorum.