Fransa, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ne borcunu, Türkiye üzerinden ödüyor. Son günlerde Kıbrıs'ta üs edindi. Oradan, başta Lübnan, Orta Doğu'ya müdahale edebilecek. Mazide o coğrafyada idim, şimdi de varım diyerek Haçlı Seferleri'nin, ardından yakın geçmişin hâtıralarını canlı tutacak. İngiltere'nin Kıbrıs'ta Akrotiri ve Dekelya üsleri 254 kilometre karedir. Kıbrıs adasının yüzde 3'ü eder (Türk kesimi yüzde 33, Rum kesimi yüzde 64'tür). Bu üslerde 3000 asker ve 5000 sivil yaşıyor. Üsler, İngiltere toprağıdır. Rumların Fransa'ya verdikleri üs kaç kilometre karedir, henüz bilgi yok. Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Doğu, Körfez ve Hind Okyanusu'ndaki üsleri malûm. Demek Orta Doğu'da ABD, İngiltere, Fransa bulunuyor. Zaten Asya'nın bütün kuzeyini elinde tutan Rusya da Kafkasya ve Orta Asya'da eski etkilerini kullanmak istiyor. Almanya sadece ekonomik alanlar kazanmak peşindedir. Japonya, istediği zaman 1 ay içinde atom bombası yapacağını duyurarak, Kuzey Kore'yi tehdid etti. Yakın Doğu'daki ilişkileri ekonomiye dayanıyor. Bütün bu güçler, Orta Doğu'nun Türkiye, İran, İsrail, Kafkas, Arap devletleri arasında yer edinmek peşinde. Pax Americana, bütün Orta Doğu'da etkilidir. İran ise, Amerika'ya ve İsrail'e haddini bildirdiği inancı ile politika izliyor. Amerikalıları da, Yahudileri de, Asya kıt'asından atmak istiyor. Bölgede Türkiye, Amerika'dan sonra en büyük askerî gücü oluşturuyor. Jeo-stratejik pozisyonunu, Avrupa ile iç içe bulunmasını bu gücüne katıyor. Sayın Gül ve Miss Rice, bu coğrafyada birlikte strateji yürütecekleri hususunda karşılıklı imza attılar. Washington, Türkiye'nin Şam ve Tahran temaslarını, Filistin işine karışmasını tedirginlikle izliyor. Ankara, Amerika'nın Kürt ve Ermeni kartlarını kullanmasından şikâyetçi. Irak çöktükten sonra Mısır ve Suudi Arabistan, önemli Arap devletleri sıfatıyla gelişmeleri gözlüyor. Her ikisi de çapraşık ilişkilerle Birleşik Amerika'ya bağlı bulunuyor. 20. asır içinde Türkiye'den sonra çeyrek asır İngiltere ile Fransa'nın kalıp çekildiği Orta Doğu, 2007 yılına, böylesine bir perişanlık içinde giriyor. Yanlış adım atanın, istikbali kararıyor. Saddam'ın vaziyetine kadar düşebiliyor.