Kıbrıs için iki görüş

Kıbrıs meselesinde Türkiye'de iki görüşün karşı karşıya geldiği görülüyor. Halbuki gelenek, millî konularda partilerin birleşmesi doğrultusunda idi. Bu geleneğin çok demokratik olduğunda şüphem var, ama üzerinde durmak istediğim husus bu değil. Yeni bir dünyanın değişken şartlarla oluştuğunu ne kadar erken kavrarsak, o kadar lehimizedir. O kadar az bocalarız ve intibakta zorlanmayız. İnsan hakları, hayvan hakları; bitki, ağaç, çiçek, hava, su, toprak hakları demek olan çevrecilik, tarihî eserlerin, mirasın, kültürlerin korunması, artık sınır aşan konulardır. Yakında ülkenizde bir ağaç kestiğiniz zaman, başka kıt'adaki devletlerin protestosu ile karşılacaksınız. Nitekim Avrupa Birliği, çok akıllı ve çok köklü devletlerin o zamana kadar millî sayılan pek çok haklarından feragat ederek ortak menfaatler hedefini gerçekleştirmeleri demektir. Ancak AB normları dahilinde balık avlıyabilirsiniz. Buna medeniyet diyoruz. Ama avladığınız balığı istediğiniz gibi pişirip, istediğiniz tarzda servisle sunmak hakkı sizindir. Zira bu husus artık millî kültür meselesidir. Bu gerçekleri kavrıyabildiğimizi iddia edemiyeceğim. Ama çalışıyoruz. Ve başaracağız. Bir Litvanya'dan, bir Slovakya'dan geride kalmak istemem. Af buyurun, haysiyetime dokunur, onurum kırılır, atalarımın kemikleri sızlar, çocuklarımın istikbali kararır. (Tabii bugünki nesil Litvanya büyük dukalığının vaktiyle Osmanlı Türk himayesinde olduğunu, doğrudan yönettiğimiz Slovakya'da ise Uyvar eyaletimiz bulunduğunu kesinlikle bilmiyor.) Kıbrıs meselesinde ikiye ayrılmamızın tek sebebi bu değil. Daha etkili diğer bir sebebi yarınki yazımda arz edeceğim. Şunu belirteyim ki, Kıbrıs'taki haklarımızı yitireceğimiz endişesini taşıyanlara elbette saygı duyuyorum. Ama Kıbrıs'ta Türk'ün ve Türkiye'nin daha lehinde bir oluşumu sağlamak mümkündür, dikkat ve gayretimize bağlıdır. Kaldı ki, 30 yıldır kaçırdığımız fırsatların ve adadaki kokuşmuş politikaların bir gün karşımıza çıkacağına inanmayıp gününü gün edenlere alkış tutamayız. Bunun için Türk'e ve Türkiye'ye zarar verecek bir siyaset izleyemeyiz. Böylesine bir sorumluluk alınamaz.