Kıbrıs ve AB

A -
A +

Bugünlerde dünya medyası her ne kadar Saddam'ın nasıl ve nerede muhakeme edileceğine kilitlendi ise de, bizde, Kıbrıs seçimleri, bir türlü manşetten inmiyor. Âdetâ Saddam'ın popülaritesini (!) gölgeliyor. Bu durum, iyi, makul, olumlu, yerinde ve sağlıklı mı? Ne gezer! Zira Kıbrıs'ın 30 yıldan beri Türkiye'yi cürmünün çok üzerinde meşgul ve zihinlerimizi işgal, belki esir etmesi, normal değildir. Ülkemizin çok daha önemli, çok daha büyük meseleleri var. Kaldı ki Kıbrıs seçimleri şu veya bu yönde farklı sonuçlansa idi, ne değişirdi? Bütün âlem kararın Kuzey Kıbrıs'ta değil, Ankara'da verileceğini biliyor. Biz de biliyoruz da, dünyanın bildiğinden gafiliz. Batı'nın hakkaniyetsizliği ve bizim gafletimiz neticesi Kıbrıs'ın Avrupa Birliği üyeliğimizle birinci derecede -belki de ilk sırada- ilişkilendirilmesi, konuyu, olağanüstü hâle taşıdı. Kocaman Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini belirleyen bir ağırlığa ulaştırdığını yazmam, okuyucularımın çoğunluğunca yadırganmayacaktır sanıyorum. Kıbrıs üzerinde yaptığımız hataları, ihmalleri ve beceriksizlikleri, Avrupa Birliği ve Türk devlet reformu konularında da irtikab ettik. Şimdi, Kıbrıs'taki partiler dengesi ve hükûmetin nasıl kurulacağı ile uğraşıyoruz. Türkiye'de partiler dengesi ve hükûmetin kuruluşu için bu derecede ilgi göstermemiştik. Avrupa standartlarının, çağdaş medeniyet seviyesi kriterlerinin ta kendisi olduğunu kabulde ve uygulamada direnmemiz ve inadımız sebebiyle, Avrupa'ya da kendimizi anlatamadık. Avrupa dışında kalan Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne vereceği zararları ve Avrupa içindeki bir Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne taşıyacağı birinci derecede, hatta hayati menfaatleri gösteremedik, savunamadık. Kıbrıs'ın soluğumuzu keserek Mayıs ayına kadar vakit öldürmemiz, tarihimizle fazla meşgul olduğum için, beni şaşırtmaz. Hem Türkiye'ye, hem Kıbrıs'taki durumumuza zarar vermeden AB'ye yaklaşabilirsek, asıl o zaman, hayret ederim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.