Kıbrıs'a odaklanan Türkiye

Kıbrıs'ta yeni kurulan koalisyon hükümetinin Meclis dışından atanan bazı bakanlarına, adada üç yıl oturmadıkları, dolayısıyla milletvekili statüsünü haiz bulunmadıkları gerekçesiyle, itiraz edildi. Bakanların durumu, Kıbrıs Anayasa Mahkesinde karara bağlanacak. O zamana kadar listenin Denktaş'ın onayına sunulması beklenecek. Sonra Kıbrıs Meclisi'nde hükûmet programı görüşülüp güven-oyuna gidilecek. Akabinde Birleşmiş Milletler'e başvurulacak, Annan Planı çerçevesinde, Ankara Planı üzerinde yeni bir konferansın başlaması istenecek. Bu işler, Nisan sonunda bitirilecek, iki tarafın meclislerinin onayı ve referandum yapılması, bu takvime dahildir. Yeni Kıbrıs Başbakanı Mehmet Ali Talat, Rumlar'la müzakerede bulunması istenen Rauf Denktaş'ın, Annan Planına temelden karşı çıktığı için sonuç alınmayacağını ima ederek, delegeliğinin yararsızlığını söyledi. Genelkurmay Başkanlığı, Başbakan'a, Kıbrıs ağırlıklı brifing veriyor. Önümüzdeki Millî Güvenlik Kurulu toplantısının da Kıbrıs ağırlıklı geçeği kesinleşti. Prodi, bir Avrupa Birliği Komisyonu başkanının Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere Ankara'ya gelecek. Tam da Leylâ Zana'nın bilmem kaçıncı tahliye isteğini görüşecek celseye isabet ediyor. Kıbrıs, belki de daha hacimli şekilde manşetlerde kalacak gibi. Kolaylık olsun diye bazı devlet işlerimizi Lefkoşa'ya mı nakletsek? Zira Kıbrıs, Türkiye gibi bir devletin, birinci meselesi hâline geldi. Israrla gündemde bırakılıyor. Millî Mücadele'den bugüne, galiba ikinci millî davamız ilân edilerek, çeyrek asırdan beri sıcak tutuluyor. Washington da; çeyrek yüzyıl başını ağrıtan, nice Amerikan başkanını eskiten bu konuyu, gündeminden çıkarmak istiyor. Diğer taraftan Kıbrıs Rum tarafının BM planından taviz vereceği şüphelidir. Bir de Ankara Planı var. Bakalım ne yapacağız?