Kısa Belçika ziyareti

A -
A +

Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, 4 yıldan bu yana ilk defa Belçika'ya ayak bastı. Avrupa Birliği ve NATO'nun da merkezi olan Brüksel'i ziyaret etti. Cumhurbaşkanımızın Ankara'daki davetine katılmak üzere kısa kesti. Belçika krallığı da Obama'nın göreve başlaması dolayısıyla Washington'a odaklanmıştı. Son yıllarda AB kriterlerine uygun yasal düzenlemeleri ve bunların hayata geçirilmelerini yavaşlattığımız doğrudur. Halkımızın AB beklentisi de geriledi. Sebep, AB'de Türkiye aleyhine gelişmelerin ve söylemlerin zuhurudur. Hükûmetimizin bundan dolayı hevesinin kırıldığı muhakkaktır. Neyse ki, başmüzakereciliği, dışişleri bakanına yüklemenin olumsuzluğu giderildi. Ardından Başbakan'ın Brüksel'e gidip AB ileri gelenleri ile konuşması, iktidarın yeni bir hamleye ve çalışma dönemine başlayacağı ümidini doğurdu. AK Parti, oylarının şu veya bu kadarını, ama muhakkak bir parçasını, Millî Görüş'e karşı çıkan liberal Merkez Sağ seçmeninden aldı. Bunlar, AK Parti'ye, AB'ye en taraftar parti göründüğü için oy verdiler. Diğer partilerimiz, saçma sapan mütalaalarla Avrupa'ya akıl öğretmeye kalkışıp konuyu ihâta edemediklerini sergilemişlerdir. İktidar, bu hususu değerlendirecektir. Başbakan öylesine Belçika'ya gitmez. Ergenekon denen dava sebebiyle Türkiye'de tansiyon yüksektir. Yerel seçimlerin amansız geçeceği de bellidir. Üstelik Ankara, Amerika'da yeni başkanın ve ekibinin bize bakışını değerlendirmeye çalışacaktır. Ama bu hengâme bizi, AB'nin gerektirdiği reformları gerçekleştirmekten alıkoymamalıdır. 2009'un çetin yaşanacağını bütün dünya kabûl ediyor. Petrol fiyatının çıldırması periyodunda trilyonlarca dolar biriktiren Körfez Monarşileri bile iç ve dış yatırımlarını kıstı. Türkiye üstelik, büyük siyasî gerginlik ve dalgalanma yaşıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.