Kopenhag ve sonrası

A -
A +

Yazımız, Kopenhag Zirvesi'nin dün geceki gelişmelerinden önce kaleme alındı. Türkiye'ye tarih meselesi hâlâ münakaşa konusu idi. Kıbrıs da öyle. Zirve'den olumsuzluk beklemiyoruz. Her hâl-ü kârda yolumuza devam kararımız değişmiyecektir. 24 Şubat 1793'te Nizâm-ı Cedîd'i (bugünki Türkçe'si: Yeni Düzen) devlet rejimi ilân etmiştik. Ki Batı'ya (yani Avrupa'ya) dönük büyük reformların başlangıcıdır. 30 Mart 1856 Paris Andlaşması, Avrupa'nın o zaman da Türkiye dediği Osmanlı İmparatorluğu'nu yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın 7 büyük devletinden biri ilân etti ve dünyada başka hiçbir devlete büyükelçi teati etmek hakkını vermedi (meselâ Londra ile Washington biribirlerine ancak orta elçi gönderiyorlardı.) ABD ile Japonya'ya 19. asrın son yıllarında büyük devlet statüsü tanındı. Bugün Tanzimat Türkiyesi ile akıllarınca dalga geçenler, bu gerçekleri bilmiyorlar. Demek Avrupa devletiyiz ve Avrupa statüsüne girebiliyoruz. Zaten NATO ve Gümrük Birliği üyesiyiz. Ayrıca bir B planımız hiç olmadı, bugün de yoktur. Aksini söyleyenlere sakın aldanmayınız, inanmayınız, kanmayınız. Avrupa'nın çıtayı yükselttikçe yükselttiği, bizi zorladığı, hatta Avrupa'nın yarısının Türkiye'yi istemediği doğrudur. Ancak hiçbir devlet, diğer devletlerin sevgi ve merhametiyle ayakta durmaz. Kendi potansiyeli, iradesi, kararlılığı, aklı ile kaimdir. Bu hasletler, milletimizde mevcuttur. Harekete geçiremiyenler utansınlar. Binaenaleyh, çağdaş uygarlık düzeyi hedefimize daha azimle, daha büyük hırsla sarılacağız. Daha akıllı olmaya çalışacağız. Avrupa Birliği'ne gireceğiz. İstersek girmeyebiliriz de... Fakat çağdaş uygarlık düzeyinin hiçbir ilkesinden taviz veremeyiz. Bazıları hoşumuza gitmeyebilir, zor gelebilir, fakat bizi engelliyemez. Türk'ü 2000 dolar rezilliğine mahkûm edip yoksulluğumuzu yüzümüze vurduran bu köhne mekanizmayı, statükocu zihniyeti, kırıp atalım. Kopenhag'da beklediğimiz sonuç çıkmadı diye rehavete kapılıp kendi kusurlarımızı, hatalarımızı pas geçerek Avrupa'ya atıp tutarak avunup, geleceğimizi karartmıyalım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.