Kosova'yı tanımakta tereddüt geçiren devletler, Sırbistan misali ayrışmaktan çekiniyorlar. Yoksa Arnavutlar Sırp tahakkümünde yaşamak için yaratıldı! gibi bir iddiaları olamaz. Zira iki kavim arasında din birliği yoktur. Dil birliği yoktur. Tarihten gelen beraber yaşamak tecrübesi mevcut değildir. Örf, âdet, zevk, san'at yakınlığı bulunmuyor. Sırpların 1913'te Arnavutlarla meskûn Osmanlı topraklarının yarısına el koymaları, bu çarpıklığı meydana getirdi. Diğer yarısı üzerinde Arnavutluk devleti kuruldu. Bir milletin diğer yarısını, zerre kadar sevmediği yabancı bir devlete bırakırsanız, cihan savaşlarının tohumlarını ekmiş olursunuz. Nitekim öyle oldu. Bugün de Sancak denen, Boşnaklar, Türkler, Arnavutlar, kısaca Müslümanların yaşadığı 1913'e kadar 5 asırlık Osmanlı bölgesi, hâlâ Sırbistan'dadır. Sancak ahalisi Sırplardan nefret ediyor. Sırbistan, Türkçe isim taşıyan bu bölgeden de çekilecektir (burası Osmanlı Türkiyesi'nin Yenipazar Sancağı idi. Cumhuriyet'te önce vilayet, sonra bugün il dediğimiz mülkî üniteye Osmanlı'da sancak deniyordu). Rusya, Çin, İspanya gibi büyük devletler de, zamanla tereddütleri ortadan kalktıkça şüphesiz Kosova'yı tanıyacaklar. Bu devletlerin parçalanmak duygusuna girmeleri anlamsızdır. Sonra Arnavutluk'la Kosova birleşecek. Yeni bir yaygara kopacak. Az zaman sürüp durulacak. 40.000 km2 üzerinde 5.5 milyon nüfuslu bir Arnavutluk oluşacak. Sırbistan'ın asabiyetini anlıyoruz. Ancak Bosna'nın Sırp kesimi ile birleşmeye kalkışırsa, yeni huzursuzluk doğacaktır.