Krizden çıkmak

A -
A +

Başbakan Tayyip Erdoğan, seçimleri müteakip Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanarak başkanlık divanını oluşturduktan sonra, cumhurbaşkanı seçeceklerini, AK Parti adayı üzerinde diğer partilerin mutabakat ve muvafakatini arıyacaklarını söyledi. Türkiye önünü görmeye başladı. Zira Başbakan'ın bu sözlerinden önce Türkiye gündemi belirsizdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararı cumhurbaşkanı krizini uzatacak mahiyette olduğu için, krizden ne zaman ve nasıl çıkacağımız hakkında türlü çeşitli fikir beyan ediliyordu. Biz olaylara politik açıdan bakıyoruz. Fiilî durumun, nazarî açıdan çok daha sağlıklı görüş oluşturacağı kanaatindeyiz. Türkiye'de yaşadığımızı unutmuyoruz. Bizim de her ülke gibi, belki çok daha fazla özel şartlarımız bulunduğunu hatırımızdan çıkarmıyoruz. Demokrasinin yazılı kuralları (ki anayasa ve belirli yasalardır) yanında, her ülkede mevcut yazılı olmayan kurallarına dikkat kesiliyoruz. Sayın Başbakan, bu suretle, şirazesinden çıkmışa benzeyen cumhurbaşkanı krizine hâkim olduğunu gösterdi. Bu, krizi çözmeye tâlib olmak manasına da gelir. Sahipsiz krizler, kronik hâle gelip kötü sonuçlanır. Şimdi güven duygumuz pekişmiştir. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'in anormal müddet kazanan vekâlet döneminin ağustos içinde nihayet bulacağına emin olmak istiyoruz. Devlet zirvesi vekâlet kabûl etmez. Vekâlet uzadıkça, sahip çıkmak isteyenlerin hevesleri artar. Anarşi (Osm. fetret) dediğimiz durum budur. Yüce Meclis'e ilk defa giren milletvekillerinin tecrübe noksanını, grup kurabilen parti liderlerinin derin tecrübeleri ve şüphe götürmez dirayetleri telâfi edecektir. Kayganlık, hile, kurnazlık kaldırmayan bir konudur. Millî iradenin liyakatle kullanıldığını, şan ve şerefle şahlandığını görerek sevinmek istiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.