Türkiye bu krizi de atlatacaktır. Mutlaka atlatır. Millî kurum ve kuruluşlara zarar vermeden krizden çıkmak gerekiyor. Devlet ve demokrasi zarar görmemelidir. Devlet ve demokrasi gücünü göstermelidir. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kuruldu. Atatürk kurdu ama, Atatürk'ü TBMM başkanı, mareşal, başkomutan, cumhurbaşkanı yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Atatürk, bütün yetkilerin ve millî iradenin Meclis'te olduğuna candan inanmıştı. Samsun'a çıktığından (19 Mayıs 1919) ölümüne (10 Kasım 1938) kadar bir an bile bu inancından sapmadı. Türkiye Cumhuriyeti'ni Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne dayanarak Atatürk kurdu ama, Türkiye Devleti'ni Türk ordusu kurdu. Hiçbir Türk'ün yaşamadığı Anadolu'yu fethetti. Türk yurdu yaptı. Korudu. Cihan devleti mertebesine yükseltti. Düşman istilâsından kurtardı. Türkiye Büyük Millet Meclisi kadar Türkiye Silâhlı Kuvvetleri'nin de incinmemesi gerekir. Zarar görmemelidir. Görevi dışına çıkmaya zorlanmamalıdır. Bütün toplumlar adalet üzerine oturarak oluşur, gelişir, korunur, millet hâline gelir. Adalet mülkün temelidir, bütün toplumlar için değişmez bir ilkedir. Adalet, düzenlenmiş hukuk yoluyla sağlanır. Yargı asla saygınlığından kaybetmemelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Silâhlı Kuvvetler gibi yargı da yanlış yapabilir, yapmıştır. Hatasını düzeltecek yetkiye, yeteneğe, mekanizmaya sahiptir. Sahip olmalı ve bunu kullanabilmelidir. Yargı, Türk milleti adına karar verir. Kararlarına mutlaka uyulmalıdır. Bana göre Türk devleti, bu dengeyi nasıl kurmuşsa, aynı şekilde muhafaza etmek ve devam ettirmek kudretini taşır. Krizden çabuk, millî kurumları yaralamadan, Türkiye'yi 2008 dünyasında küçük düşürmeden çıkmak hünerdir. Bu hüneri bekliyoruz. Gösteremeyenlerin faydasına inanmıyoruz.