Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan'ı kutluyoruz. Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül başta, Brüksel'deki heyetimizin diğer mensuplarına teşekkür ediyoruz. Avrupa Birliği yolunda önemli bir süreci başarı ile kapattık. Daha önemli bir sürece geçtik. Avrupa ve dünya şartları, Türkiye'yi 10, 15 yıl falan kapıda bekletmeye izin vermeyecektir. Bu sütunda birkaç defa yazdığımız gibi, birkaç yıl sonra AB tam üyesi olmamız mümkündür. Önemli bir ölçüde bizim göstereceğimiz performansa bağlıdır. Asıl müzakereye geçmek için önümüze mesafe kondu. Bu müddeti boş geçirmeyelim. Başbakan'ın dediği gibi zafer falan kazanmış değiliz. Sadece başarı elde ettik. Sayın Erdoğan bütün dünyanın ilgisini çeken bir lider ve politikacı olarak parladı. Bu husus, Türkiye'deki AK Parti karşıtlarını asabileştirecektir. İktidarın bilhassa iç siyasete dönük hata yapmaması, vaktinden önce projeler yapmaktan şiddetle kaçınması şarttır. Aksi takdirde, Türkiye'nin ilerlemesinden rahatsız olan dış mihraklar da, iktidarı yıpratmak ve müşkül durumlara düşürmek yoluna gidebilirler. Gün ve saat fevt etmeksizin, AB istikametinde, başta Meclisimiz, bütün müesseselerimizle hareket içinde bulunmamız lazım. Romanya ve Bulgaristan'dan sonra Hırvatistan'ın da önümüze geçmesi ayıbından bu suretle kurtulabiliriz. Geçmiş dönemlerde yapılan vahim yanlışlar ve aymazlıklar, bugün Türkiye'nin üzerine kapaklanmıştır. Ne gafletler yaşadığımızı ve bunların çoğunun milletimize olumlu şeyler gibi yutturulmaya çalışıldığını gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. 600 bin Kıbrıslı Rumun, 70 milyon Türkün önünü kesebilmesi, geçmişteki hatalarımızın sonucudur. Avrupa, birçok sebep dolasıyıla, Türkiye'den çekiniyor. Nüfus bakımından Almanya'dan sonra ikinci gelecek yeni bir üyeye çifte, hatta üçüz, dördüz standartlar uyguluyor. Unutmayalım, dış politika, karşınızdakilerin size sevgileriyle değil, sizin gücünüz ve iradeniz nisbetinde yürür. Herhangi bir safhada, herhangi bir masadan kalkmamız, bahis konusu bile olamaz. Daima masada kalacak, vukuf, sabır, ehliyet ve ince diplomasi ile proplemler yumağını çözeceğiz. Avrupa, Türkiyesiz ne gibi zorluklar, hatta tehlikelerle karşılaşacağını, bizden daha iyi biliyor. Sadece zenginliğine ve refahına gururlanıp tafra atıyor...