Kuzey Irak'ta ne oluyor?

A -
A +

Sayın Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül'ün vurguladığı gibi, Kuzey Irak'ta manzara, vahamete doğru yol alıyor. Hem de mahşerin dört atlısının hızıyla.. Gül, sorumluları uyardı. Pekiyi sorumlular kimler? Irak'ın parçalanmasının getireceği belânın, Filistin problemini aşacağını kestiremeyenler... Kerkük'te bir oynama, herşeyi, çok şeyi, ama tasavvur edilenin üzerinde pek çok şeyi harekete geçirir. Türk ordusunu bir gün sabaha karşı Kerkük'te bulabilirsiniz. Sonra çok pirincin taşını ayıklamak gerekir. Amerikalı ehliyetsiz adamların, Kerkük'ün idaresini Kürtler'e ihale etmelerindeki kapital hata, kendini belli etti. Yetmedi. Washington bir de İsrail'i işe karıştırdı. Derin tarihçiler bilirler ki, Yahudi'nin karıştığı her iş, cihanşümûl çaptadır, mahallî kalması mümkün değildir. Palavra götürmeyen Türk-Yahudi yakınlığı, öyle beş on yılın değil, 500 küsur yılın eseridir. Yıkılırsa, pek çok değer ayaklar altında kalır. Ankara, uyanık, dikkatli, soğukkanlı davranacaktır. İsrail nasıl davranacak? Biz İstanbul çocuğu olarak Yahudi komşularımızın, bizden serinkanlı olduklarını biliriz. Ne çare ki şimdi İsrail'i General Şaron yönetiyor. Bu kadar radikalizme canlar dayanmaz. En köklü dostluklar, en sağlam ittifaklar çatırdayabilir. Elbette İsrail'in Amerika'nın tasvibiyle Kuzey Irak'a geldiğini biliyoruz. Türkmen liderlerinin kaatilleri henüz bulunamadı. Bulunduğu gün, sevimsiz olaylar vuku bulacaktır. Nice zamandır dost ve stratejik müttefik ve de demokratik ortak bildiğiniz güçler, bu sıfatlarına yakışmaz ve kesinlikle yaramaz işler ederlerse Pax Americana, İkiz Kuleler gibi çöker. Biz İsrail'in kendisine tehdit oluşturan Suriye, Irak ve İran'ı, bu tehditlerini sürdüremeyecek duruma getirmek istediğini biliyoruz. İran'ın nükleercilik oynamasına da kesinlikle karşıyız. Esad'ların, Saddam'ların, İranlılar'ın, Türkiye'yi terör alanı hâline getirdiklerini de asla unutmuyoruz. Barışı sağlama bağlamak İsrail'in hakkıdır. Ancak Türkiye'nin sırtından değil. Şimdi İsrail Büyükelçisi beni telefonla arayacak. Müsteşarı zaten beni okuyarak yetişmiş bir Kadıköylü'dür. Ne diyecekler? Böyle bir şey yok, yalancı kaynaklara inanıyorsunuz diyecekler. Bu durumda muhatabları ben değilim. Yalancılıkla itham ettikleri kaynaklardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.