Lefkoşa'da üçlü konferans

Lefkoşa'da üçlü (Birleşmiş Milletler, Kuzey ve Güney Kıbrıs) müzakereler başladı. Tam bir anlaşma oluşmadığı takdirde iki taraf (Türkiye ile Yunanistan) daha katılacak. Gene anlaşma çıkmadı mı? Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan'ın planında ne yazıyorsa o şık kabûl edilecek. Sonra, aynı günde yapılacak çifte referandum... Ankara ve Atina meclislerinde onay... Avrupa Birliği üyesi, Yunanca ve Türkçe'nin resmî diller olacağı bir Kıbrıs Cumhuriyeti... Böylece artık herkese fazlasıyla ağırlık veren, illallah dedirten, baş ağırtan, uğraştıran, Türkiye'nin dış politikasını hacir altına alan bir sorun çözüme ulaşacak, ortadan kalkacak. Rauf Denktaş, birleşik Kıbrıs'ta dönüşümlü cumhurbaşkanı seçilebilecek.. İyimser senaryo budur. Nisan ayının son haftasında gerçekleşmemesi için mantıklı sebep yoktur. Mantıksızlık olsa olsa, fazlasıyla şımartılmış Rum tarafından gelebilir. Sonuçlarına da katlanırlar. Tek topal üye olarak Avrupa Birliği'ne girerler. Daha iyi şartlar için son fırsatı, 1 yıl önce kaçırdık. Statüko, 1 yıl boyunca milleti tehdid etti, sindirmeye çalıştı. Konuyu, çok tehlikeli ve sakar şekilde, mevcut iktidarı yıkmak için kullanmaya kalkıştı. Önümüzdeki 2005 yılınının bu şubat günlerinde, Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlıyacağız. AB üyeliği, statükocularımızın çok hoşlarına gidecek. Bayılacaklar. Medhiyeler, kasideler, neşidelerle öve öve bitiremiyecekler. Çağdaş medeniyetin zevkini çıkaracaklar. Hiç bir aile, çocuklarını, AB fikrinden ve çizgisinden caydıramıyacak. Rumlar hır çıkarırlar diye endişelenmiyoruz. O takdirde de biz, gene müzakerelere başlarız. Muhteşem Türk kültürü, AB medeniyeti içinde, pırlantalar gibi ışık saçacaktır. Ama, fakat, lâkin diye başlayıp almazlar diye bitiren arkadaşlarımızı, buruk bir sevgiyle kucaklıyacağız.