Hafta sonu Türkiyesi, tam bir seçim atmosferi içinde. 1946'dan bu yana yaz ortasında yapılacak ilk seçim... 20 parti rekor sayıda, anlaşılan epey de bağımsız var. Bu hengâmede -kim ne derse desin- derin rejim değişikliğine kapı açacak Anayasa tadilleri Çankaya'da bekleme odasında... Pek çok konu belirsiz halde... Sonucu 23 Temmuz Pazartesi sabahı uyandığımız zaman görebileceğiz. Karşımıza yeni değilse bile, yenilenmiş bir Türkiye çıkacak. Epey aksak, hattâ ilkel bir seçim sistemi ile milletin istikbali belirlenecek. Ama telâfi edecek millî bünyeye sahibiz. Evelallah... Yenileşme tarihimizde örneğimiz, Korkusuz Jean ve Birinci François'dan beri dostumuz Fransa, iki safhalı seçimlerde nihayet aradığını buldu. Sarkozy'nin Elysèe Sarayı'na yerleşmesi, inanılması zor gibi bir olay, ama gerçeğin ta kendisi. Büyük Napolèon'un sarayında bir Yahudi Macar göçmeni... Ama Napolyon da ana dili İtalyanca olan bir Korsikalı iken tarihin en büyük Fransız milliyetçisi değil mi idi? Sarkozy'nin oluşturduğu hükûmet de epey gürültü çıkaracak. Üstelik genel seçimler, Fransa'nın kapısında. Kadîm dostumuz ve hâlen müttefikimiz Fransa için duamızı eksik etmiyoruz! Filistin'e geçersek... İran ve Suriye destekli Hamas ile zoraki Arap destekli el-Feth, utanmasalar meydan muharebesi yapacaklar. Her taraftan milyarlarca dolar topluyorlar. Bir şey başardıkları yok. El-Feth'in meşhûr lideri dul eşine yüz milyonlarca dolar bırakınca Feth'in saygınlığı darbe yedi. Hamas üste çıktı. Başbakanlığa oturdu. Erdoğan ve Gül bile iki örgütle İsrail'in arasını bulamadı. Ara bulabilen çıkarsa, Nobel Barış'ı kapacak. Stratejik müttefikimiz mega süper Birleşik Amerika, işgal ettiği Afganistan ve Irak'ta vakit öldürürken, İran bombasını ve uzay füzesini yapıyor. Rusya artık Avrupa'ya petrol ve gazı ben de tevzi edebilirim diyor. Çin henüz konuşmuyor, vaktini bekliyor. Hindistan, bilgisayar dünyasının zirvelerine tırmanıyor. Amerika'nın Ankara büyükelçisi, Türkiye'yi Irak'a sokup başımıza bir şeyler örmeğe çalışıyor. Mayısın bu tatlı günlerinde biz, iktidar belirliyoruz. AK Parti Türkiyesi devam mı edecek, muhalefete mi çekilecek? Velhâsıl demokrasi güzel şey...