Avrupa Birliği'nin Türkiye hakkında yıllık müzakere ilerleme raporu, Brüksel'de son şeklini alıyor. Resmen yayınlanacak ve... Türkiye'de kıyamet kopacak. Zira çok tesbitini ve eleştirisini beğenmiyeceğiz. Hatta kızacağız. Eleştiriyi hakaret saymaya çok eğilimli âteşîn (ateşli) mizacımız malûmdur. Ama tarihçi gözüyle geçmişimize bakıyorum da, bu karakterin bize pek yaradığını göremiyorum. Kolayca öfkeleniyoruz. Meselâ herhangi bir tenkıydi, yapıcı ve olumlu karşılayan bir politikacımız oldu mu? Hatırlayamadım. Bu sözlerimle, Brüksel raporundaki tesbitlerin hepsinin haklı, doğru, yapıcı, uyarıcı, faydalı olduğunu söylemiyorum. Zira Avrupalılar da huylarından vazgeçemiyorlar. Çok Avrupa devleti için münasip buldukları, göz yumdukları, pas geçtikleri şeyleri, Türkiye'nin başına kakıyorlar. Ne yapalım vaktiyle girseydiniz, Belçika dışişleri bakanını ayağınıza gönderdik, on yıl sonra gel dediğinizin üzerinden çeyrek asırdan fazla geçti, şimdi çıtayı çok yükselttik demeye getiriyorlar. Millî aybımızı yüzümüze vuruyorlar. Batı toplumu, Yunân-ı Kadîm zihniyetine ve Roma disiplinine dayanır. Ego'ya dayalı, egoist bir uygarlıktır (ego=Latince (ben"). Bu kusurunu erken zamanda teşhis edebildiği için, o kadar çok sayıda ümanist yetiştirmiştir. Binaenaleyh Türkiye'den bir şeyler koparmak hissi, merakı, itiyadı açıktır. Ancak unutmayalım, biz de onlardan birşeyler almak istiyoruz. Kıbrıs'ı kayıtsız şartsız veriverin de ham yapalım! kafası ile çekişiyoruz. Kürtçe resmî eğitim gibi olmayacak talepler var. Bizim, PKK'ya kızarak, özel sektörde Kürtçe ve emsalinin öğrenilmesini sallamamız kusurdur. Ama Kürtçe resmî öğrenim isteği, imkânsızı zorlamaktır. Pek çok yazdığımız gibi, kavmî yapısı bize benzeyen Fransa'da ana dili Fransızca olmayanlara ne gibi imkân tanınıyorsa, biz de uygularız. Fazlasını kabûl etmemizi isteyenler daha bir asır beklerler, 100 sene sonra düşünürüz. Her Türk vatandaşına Türkçe öğretmekle ve eğitim vermekle mükellefiz. Büyük kültür dilleri dışındaki diller, seçmeli bile olamaz. Raporda buna benzer hayli münasebetsizliğe hazır bulunalım. Soğukkanlı davranalım. Haklı uyarılara kulak asalım. Başkalarına kızmadan önce kendimize kızmayı öğrenelim. Beraberliğini istediğimiz, zaten nice zamandır beraber davrandığımız bir büyük camiaya karşı olumsuz duygulara kapılmak olmaz. Tarihin en kapsamlı medeniyet projesine biz de katılacağız. Zaten biz katılmazsak tarihin en büyük medeniyet projesi olmayacaktır.