Medeniyet savaşının neresindeyiz?

A -
A +

Nice zaman oldu, Türkiye gündemi, Irak'a kilitlendi. Demokrasinin tatlı atmosferini içimize sindire sindire her türlü görüşü dile getirdik. Sonunda devlet kararı oluştu: Irak'ın dışında kalmamızda sayılamıyacak kadar çok sakınca olduğu anlaşıldı. Yeni bir sakarlık yapmazsak, Irak'a gidiyoruz. Gösteriş için değil, güçlü bir şekilde gideceğiz. Hangi müstevli kuvvet Irak'ta bulunursa bulunsun, bizi birinci derecede ilgilendirir. Hele Birleşik Amerika olursa, bigâne kalmamız, akıl ve mantık dışıdır. Dünyanın süper devletine karşı tavır koymamız ve stratejik ittifakını reddetmeye kalkışmamız, Türkiye'ye 21. yüzyıl boyunca telâfisi zor zararlar verebilirdi. Böyle bir tuzak önümüzde açıldı. İnşallah düşmeyeceğiz. Amerika ile ilişkilerimizi düzeltmek, bu arada Irak'la alâkamızı vurgulamak önemli olduğu derecede âcil bir konudur. Ama Türk devletinin birinci meselesi değildir. Türkiye'nin birinci meselesi, hiç şüphesiz, Avrupa Birliği'ne katılmamız veya Avrupa standartlarını uygulamamızdır. Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman, artık çağdaş uygarlık düzeyindeyiz. Bu yüce millet, nice asırdır kaybettiği için ıstırap çektiği güneşteki yerini alacaktır. Atatürk'ün gösterdiği hedefe ulaşacağız. Cağaloğlu'ndaki Türbesi'nde Sultan Mahmûd'un ruhu, huzura kavuşacak, şâd olacaktır. Öylesine muazzam bir millî şereftir ki, zengin ve yoksul, güçlü ve zayıf, her tâlib olan payını alacaktır. Amerika ile atışmak, Irak'a asker göndermek... Bunlar, Türk tarihi boyutlarında ikinci derecede konulardır. Türk'ün sürekli Batıya yürüyüşü ve medeniyet savaşından boynu bükük değil, galip çıkması ise, nice bin yıllık tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Hangi çizgide bulunduğumuz Ekim ayında Brüksel'de görüşülecektir. Bir çok problem arasında gaflete düşmeyelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.