Mevlânâ

A -
A +

Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin Şeb-i Arûs dediğimiz Konya'da 17 Aralık 1273 gecesi ebediyete intikalinin 732. yıldönümüdür. Bu sırada yaşlı Ertuğrul Gazi, Selçuklu Türkiyesi'nin Bizans'a karşı uç beylerinden biri sıfatıyle Söğüt kasabasında oturuyordu. Arslanlar arslanının ininden çıkmasının arifesinde bulunulduğunu bilen yoktu. Sadece Horasan'dan Anadolu'ya gelen bazı eren'lerin millî sır olarak müjde verdiği ağızdan ağıza gizlice dolaşıyordu. Tasavvuf, Türk tefekkür (düşünce) tarihinin en büyük akımıdır. Yunan'ın felsefe'si, Arab'ın kelâm'ı ne ise odur. Biz Türkler'in fikir ve gönül hayatımızda, millî şahsiyetimizin oluşmasında, aynı ağırlıktadır. Horasan'dan kaynaklanan akım, henüz (1073'te) kurulmuş Türkiye devletinin Anadolu topraklarında, dünya tarihinin en büyük ümanist'lerini yetiştirdi: Mevlânâ, Yûnus, Hacı Bektaş, Nasreddin Hoca, Sultân Veled, Hacı Bayrâm, Ak Şemseddin... Mevlânâ'nın ölümünde Yûnus, 33 yaşında genç bir dervişti. Önce baba yurdumuzu aydınlatan Pîr-i Türkistân Hoca Ahmed Yesevî'nin (ölm. 1166) öğrencisinin öğrencisinin öğrencisidir. Türk ümanizmi olan Türk tasavvufu, insanlığın bütününe hitâb eder. Bir öğretidir ki, ister kul ister hâkan, ister yoksul, ister bay, beşer ırkından her kişi için, yeteneği ve nasîbi nisbetinde feyz alacağı bir okyanustur. Ham yiğitler hâlindeki biz Türkmenler'i, Türk milleti hâline getirdikten sonra, Türk mâşerî dehâsının ve estetiğinin doruklarına ulaştırmıştır. Aksi takdirde hâlimiz nice olurdu? Mevlânâ, Atatürk'ün Türk estetiğinin şâhikası olarak vasıflandırdığı Mevlevî mukaabele'si ile anılacaktır ki, millî kültürümüzün hemen bütün unsurlarını en yüksek çizgide ifade eder.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.