MGK toplanıyor

Yarınki Millî Güvenlik Kurulu toplantısı gene -haydi heyecanla demiyeyim- merakla bekleniyor. Milletimiz başta hayat pahalılığı pek çok dert ile ıstırap içinde inliyor. Devlet zirvesinde kargaşaya tahammülü yoktur. Birleşik Amerika ile ilişkilerimiz gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği ile birinci derecede ilgili bir dış meselede Millî Güvenlik Kurulu, bir gün sonra hayatî oylama yapacak Yüce Meclis'i aydınlatmadı. Meclis, elbette kendi iradesini kullanır. Ancak MGK gibi organlar, bu iradenin sağlıklı tecellisine yardımcı olmak için vardır. Gündemi tam bilmiyoruz. Ama yarınki toplantıda, ülkemiz yoğun dış problemler içinde yüzerken, iç meselelere dönük müzakereler yapılacağı söyleniyor. Nihâî sorumluluk hükûmetin ve seçilmiş siyasîlerindir. Ancak ABD ile ilişkilerimizin, Türkiye'ye büyük zarar ve hasar verecek şekilde bozulmasında, bürokrasimiz ve birçok kuruluşumuz sınıfta kaldı. Anlı şanlı bürokratlarımız, o kadar yıl en mutena başkentlerde büyükelçilik yaptırarak yetiştirdiğimiz diplomatlarımız, meğer ne dehşetli Amerika muhalifleri imişler!.. Meclis ve grup kürsülerinde, ekranlarda, gazete sütunlarında, söylenmedik lâf bırakmadılar. Bir savaşın, ancak devletlerarası hukuk kurallarına uygun şekilde çıkarılacağını savunarak, savaşların onda dokuzunun bu tarife hiç uymadığını bilen tarihçilere parmak ısırttılar. Vukufsuzluğa eklenen ideolojik saplantılarla inşa edilen bir dış politika, devletleri felâkete götürür. Dış politika, yalnız millî çıkarlara dayanır ve başka hiçbir şeye dayandırılamaz. Yarınki MGK toplantısından, milletimizi aydınlatacak, ümit verecek tavsiye kararları bekliyoruz. MGK toplantılarımızın dış dünyada ve Avrupa Birliği'nde gittikçe artan bir özenle izlendiğini biliyoruz. Hükûmeti ve partilerimizi dikkate davet ediyoruz.