19. yüzyılda cumhuriyet, Amerika kıt'asına mahsus ve münhasır bir rejimdi. İstisnaları Avrupa'da İsviçre ile Afrika'da Liberya idi. İlk defa 1870'te Fransa, monarşiye son verdi, 3. ve kesin cumhuriyete geçti. 20. yüzyılda, 1918 ve 1945 iki cihan savaşının yıkıntıları sebebiyle, günümüze kadar, birçok monarşiden, cumhuriyete geçildi. 4 büyük imparatorluk hanedanı 1918 yıkıntılarının altında kaldı: Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Türkiye... Birçok krallık, bunları izledi. Bugün Avrupa'da kalan monarşiler şunlardır: İngiltere, İspanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, İsveç, Norveç, Danimarka, Vatikan, Monako, Lihtenştayn. Bunların hepsinin "örnek demokrasiler" olduğu görülüyor. Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda gibi çok gelişmiş demokrasiler de monarşiyi sürdürüyorlar. Komünist ihtilâl ile o biçim cumhuriyetlere geçenler hariç, monarşinin düştüğü devletlerde hanedan üyeleri ülkelerinde kaldılar, mallarının mülklerinin büyük kısmı kendilerinde kaldı, bütün unvanlarını kullanmakta devam ettiler. Türkiye'de 1924 operasyonu nadir istisnalardan biridir. Halbuki Osmanoğulları en millî hanedandı. Belki ancak Japonya hanedanı o derecede millîdir. 1908'den sonra İttihatçılar, birçok mülkü hazîne-i hâssa'dan alarak maliye nezâretine geçirdiler, yani devletleştirdiler (saraylar ve eşyaları, Topkapı Hazînesi, padişahların şahsî malı değildir, devletindir, devlet adına kullanılmışlardır). Ama gene epey mal mülk arazi Hanedan'da kaldığı gibi, prenslere ve prenseslere büyük meblağlarda devlet maaşı verilmeye başlandı (daha önce bu maaşları padişah, özel hazinesinden veriyordu). 1924'ten sonra, 2700 yıllık Türk tarihinin hiç şüphesiz en büyük ve önemli ailesi olan Osmanoğulları'nın malı mülkü yağmalandı, şunun bunun elinde kaldı. Bunlar içinde tek Millî Mücadele kahramanı yoktur. Onlar, günümüze kadar uzanan bu yağmayı önleyememek beceriksizliğinden sorumludurlar. Üstelik istisnasız hepsi Osmanlı generali, subayı, bürokratı, ilim ve san'at adamı idiler. Bugün Osmanoğulları için Devlet'in öncülüğünde bir vakıf kurmak gerekir. Romantik Osmanlı hayranı geçinip hiç gayret göstermeyenler, böyle bir konuyu sürekli gündem dışı tutanlar kadar sorumludurlar.