Türk ekonomisi yükseliş hâlinde... Borsa 40 bini çoktan aştı. 50 bine erişmek çabasında. IMF'nin ruhu bile duymadan birbiri ardınca oluşan iki dehşetli krizle borsa 7 bine kadar dibe vurmuştu. Şimdi, savcı iddianameleri gibi tarihî çapta süper sürprizlere bile aldırmıyor... Kalkınma hızımız çok yüksek. 1989'dan beri ilk defa fazla veren bir bütçe yaptık. Enflasyon yüzde 8'e düştü. Tarihimizin en büyük özelleştirmesini gerçekleştirdik. Gayri Safi Millî Hâsılada (GSMH) 2004'te 302, 2005'te 344, 2006'da 382 milyar dolara çıktık. Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Rusya, Hollanda'dan sonra Avrupa'da 8.'yiz. İştirâ (satınalma) paritesi p.c (kişi başına) 2001'de 5890, 2002'de 6737, 2006'da 8.393 dolara yükseldi. (ABD 43.556, Japonya 32.640, Hollanda 32.000, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa 30 bin 100 ilâ 31 bin 500 dolardır). İhracatımız, döviz kuru sebebiyle zorlanıyor. Yatırım kifayetsizliği, ekonomimizin diğer bir önemli olumsuzluğudur. Faizler hâlâ yüksektir. İnanılmaz derecede yüksek faiz ödeyip halkımızı yoksullaştıran, işsizleştiren, küçük bir zümreyi ihya eden yıllar geride kaldı. Hortumlara eklenen bu yüksek faiz ve ilâveten terörle büyük savaş, bize yüz milyarlarca doları havaya savurmamıza patladı. GAP'ı bile tamamlayamadık. En normal yatırımlar ve harcamalar durdu. Buna korkunç nüfus artışını da ekleyiniz (2010 Türkiye nüfusu maalesef 78 milyon tahmin ediliyor). 10 çocuklu aileler, vatandaşlık hakkı diye sağlık ve eğitim hizmetleri talebiyle devletin yolunu kestiler. Türkiye, yalnız iştirâ paritesinde değil, kişi başına millî gelirde de 10.000 doları bulmak ve aşmak çizgisindedir. Bu çizgi kırılmamalıdır. 1965-71'de yüzde 6 enflasyon ve yüzde 6 kalkınma hızı ile Türkiye'nin madde coğrafyasını 6 yılda ikiye katlayan Süleyman Demirel 12 Mart felâketine uğradı. Türkiye tarihi böyle kesintilerle doludur. Onun içindir ki, bugün refah seviyesinde Avrupa'nın dibindeyiz. Yoksul bir Türkiye'yi tercih edenler bugün de mevcuttur. Avrupa Birliği'ne girip de zengin olmayan ülke mevcut bulunmadığı için, yolumuzu şaşırtanlara dikkat kesilmemiz gerekir.