Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı (devlet sekreteri) Prof. Dr. Miss Condoleezza Rice, Türkiye'de mevcut krize ve yargıya karışamayız dedi. Bu cümlenin önemini, Türkiye'nin dış münasebetler yakın tarihini bilenler, gözden kaçırmazlar. Miss Rice şunları da söyledi: Türkiye, Avrupa Birliği dışında bırakılırsa, bedelini yalnız Avrupa değil Birleşik Amerika da öder. Geçen hafta ABD dışişleri sözcüsünün şüphesiz bakanı Rice adına resmen ültimatoma benzer Ermenistan Türkiye sınırını tanımalıdır beyanı da çok önemlidir. Benim tefsirim şudur: Amerika, İran politikasını Türkiyesiz yürütemeyeceğine karar verdi. Kürtleri ve Kürdistan otonomisini hizaya çekmesi de zaten bunu gösteriyor. Nitekim geçenlerde ansızın Nahçıvan'a gelip Aliyev'le buluşan Tayyip Erdoğan bu coğrafyada Türkiye ile Azerbaycan'ın onayı olmadan hiçbir değişiklik yapılamaz çok mühim olduğu derecede kesin cümlesini söyledi. TÜSİAD'ın Kemal Derviş'i daveti üzerinde de durmak gerekir. Yanılmıyorsam TÜSİAD, Amerika'nın Türkiye'deki yargı hakkındaki düşüncesini öğrenmek istedi. Yoksa Derviş'in AK Parti yerine geçecek parti kurmak için geldiği tahmini, hem gerçek hem gerçekleşebilir değildir. Ekonomimizin dışarıdan görünüşü hakkında da fikri alınmış olması tabiidir. TÜSİAD'ın kendini Türkiye Büyük Millet Meclisi yerine koyarak Anayasa yazdırmaya kalkışması ise, başka ülkelerde emsali gösterilebilecek bir davranış değildir. Nitekim farkına vardı, vazgeçti. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı böyle bir teşebbüse geçerse demokrasiye uygun ve makuldür. ..... Dünkü yazımda "yapmak istediğim illet" yerine yanlışlıkla "yapmak istediği millet" çıkmış, düzeltiyorum.