İkinci Dünya Savaşı'nın Avrupa kıt'asında, Almanya'nın teslimi ile sona ermesinin 60. yıl dönümü Moskova'da eski tabirle gerçekten âlây-i vâlâ ile kutlandı. 53 ülkenin devlet ve hükûmet başkanları katıldı. Katılanlar arasında savaşın Almanya, İtalya, Japonya gibi mağlûplarının başbakanları ile temsili çok güzeldi. Savaşın kötülüğü vurgulandı. Barışa ve insan haklarına özlem dile getirildi. Başkan Putin'i kutluyoruz. Gerçekten güzel, olumlu ve anlamlı bir kutlama oldu. Dünyanın birinci adamı Başkan Bush, dünyanın hâlâ ikinci askerî gücünü temsil eden Vladimir Putin'in davetlisi idi. George Bush, demokrasi aşkını açıkladı. Rusya'ya demokratik tavsiyelerde bulundu, Rus demokrasisinin ilkelliğini eleştirdi. Putin'den ağzının payını aldı ama, bu husus dostluğa halel getirmedi. Üstelik Bush, maharetli bir diplomasi diliyle Pax Americana'yı vurguladı. Anlayan anladı. Pax Americana, şimdi Asya ile Kuzey Afrika'yı demokratikleştirmek peşindedir. Bu husustaki azmini açıklamaktan çekinmedi. Bu girişimin altında petrolü ele geçirmek niyeti bulunmasa, belki o derecede korkutucu olmazdı. Gene de Washington'ın, demokrasinin belli toplumlar dışında uygulanmasının zorluğunu, muhtemelen imkânsızlığını bilmesi gerekir. Meselâ dün Mısır millet meclisinde başkan seçimini yeniden düzenleyen yasa müzakere ediliyordu. Nasıl mı? İşte şöyle: Bugüne kadar başkan, tek adayla seçiliyordu. Amerikan baskısıyla yapıldığı çok açık yeni şekle göre, artık birden fazla aday girebilecek. Şimdi sıkı durun: Adayların hepsinin iktidar partisinden olması şartı ile... Hele tarihçiler, Mısır'da o derecede şikâyet edilen ve iki kralın davranışları sebebiyle hattâ nefret ve alay konusu yapılan monarşi döneminde her türlü partinin serbestçe seçimlere girip kazananın hükûmet kurduğunu hatırlayacaklardır. Mısır'ın Amerika ile ciddi ihtilâfı yok. Suriye ile İran ise öyle değil. Şimdi Suriye ile İran Rusya'dan medet umuyorlar. Rusya'dan silah ve nasihat alırlar. Gürcistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan'da Amerikan üslerine ve faaliyetlerine platonik şikâyet dışında müdahalesi görülmeyen Rusya, Suriye ile İran'ı nasıl ve niçin savunur? Tahran, uranyumunu zenginleştirme faaliyetlerini durdurmuştu, şimdi yeniden başlamaya karar verdi. Her şeyin Moskova şenlikleri gibi olup bitmediği açıkça görülüyor.