Hırvatistan ile Arnavutluk'un 2009'da NATO'nun 27. ve 28. üyeleri olmaları, NATO'nun merkezi Brüksel'de imzalanarak kesinleşti. Diğer taraftan Amerika Birleşik Devletleri, Çek Cumhuriyeti topraklarında İran'a karşı(?!) süper füzeler yerleştirmek hususunda Prag'la anlaştı. Moskova, burnunun dibine yerleştirilecek füzeleri protesto etti. Makedonya'nın NATO üyeliğine tek engel ise, Yunanistan vetosudur. Atina'nın kahkaha konusu olmaktan öte bir anlam taşımayan muhalefeti çözümlenirse (kim bilir bunun için neler isteyecek?) Makedonya da NATO'ya katılacak. Karadağ, Bosna-Hersek, Kosova ve Sırbistan'a sıra gelecek. Ancak bu 4 devletin durumu -belki Karadağ hariç- problemlidir. En çetrefillisi Bosna-Hersek'tir. Zira birbirine can düşmanı 3 otonom bölge birleştirilerek oluşturulmuştur. Bu topraklarda Sırplar, Hitler ve Stalin'den sonra 20. asır Avrupası'nın en büyük soykırımını gerçekleştirdiler. Boşnakları korumakla görevlendirilmiş askerî birliklerin sahibi Fransa ve Hollanda'nın izni ile bu korkunç soykırım gerçekleşti. Sırbistan bugün Boşnak toprağı Sancak ile Macar toprağı Voyvodina'yı muhafazaya çalışıyor. Avrupa Birliği'ne gelince, ordusu yoktur. NATO, Avrupa Birliği'ni savunuyor ama kesin patronu Birleşik Amerika'dır. Gerçekte NATO, isminden de anlaşılacağı üzere (North Atlantic Organization) bir Genişletilmiş Kuzey Atlantik ittifakıdır. Dünya tarihinin benzerini asla görmediği azamette bir askerî ittifaktır. Sınırları Kanada'nın Kuzey Amerika'daki Pasifik kıyıları, hattâ ABD'nin Pasifik (Büyük Okyanus) ortasındaki 50. eyaleti Havai adalarından başlıyor. Türkiye'nin doğusunda İran'a dayanıyor. Ukrayna ile 3 Güney Kafkasya devleti bile NATO'ya girmek istiyor. Rusya Federasyonu, NATO'nun resmî gözlemcisidir. Çeyrek asırdan az bir müddet içinde dengelerini bu derecede değiştirebilen bir dünya oluştu. Çeyrek asır sonra nasıl bir dünyada yaşayacağız?