Necef'e yürüyüş

Bu satırları yazarken, Irak Şiileri'nin en üst lideri Sistani (Ar. Sîstânî), Basra'dan otomobil konvoyu ile hareket etmiş, Necef yolunda idi. Londra'daki tedavisini tamamlamış, henüz Irak'a dönmüştü. Bu satırları okuduğunuz zaman, Necef'e varmış bulunması gerekiyor. Necef'te ne yapacak; Amerikalılar'la cihat hâlinde bulunan Şii lider Sadr (Ar. as-Sadr), savaştıkları coğrafyanın cahili hasmını, Necef'te vuruşmaya zorladı. Bunun için, Şii mücahitleri burada topladı. Hazret-i Ali efendimizin yanı başında kutsal toprakta en kutlu şehitlik mertebesine erişmek için ölüme meydan okuyan Şii gençler, Amerikalılar ve onlarla birlikte hareket eden Sünni Irak kuvvetleri ile kıyasıya dövüşüyorlar. Hazret-i Ali Türbesi'ne sığındıkları için, top mermileri ve füze şarapnelleri, türbenin sûrlarını deldi. Sandukaya bir bomba düşse ne olur? Bütün İslâm âlemi, Amerikalılar'a kin kusar. Zaten şu anda Amerika, hiç bir Müslüman ülkede popüler değildir. Az mübalağa ile, bir kaç devlet dışında, hiç bir ülkede revaçta bulunmadığını söyleyebiliriz. Sistani, Sadr milislerini Necef'ten çıkarmak, Amerikan işgaline anlaşmak yoluyla son vermek istiyor. Sadr'ın, ne dereceye kadar itaat edeceği meçhuldür. Keza Sistani'nin yön değiştirmesi ihtimalini de unutmak doğru olmaz. Amerikalılar'da zerre feraset olsa idi, Necef ve Kerbelâ gibi yerlere adım atmazlardı. Şu anda, Kürtler dışında Iraklılar'ı, Şii veya Sünnî Araplar'ı karşılarına alan Amerikalılar'ın başı belâdadır. Amerika'nın Saddam'dan fazla düşmanı olan İran, manzarayı memnuniyetle izliyor. Irak Şiileri ile rabıtası ise meçhuldür. Washington, sakarlığı yüzünden, Irak'ta ikinci bir Şii devleti oluşmasına zemin hazırladığının farkında bile değil. Tabii farkında olup, bölmek yoluyla daha kolay başa çıkabileceği düşüncesine kapılması da mümkündür. İşte yarım asırlık amansız, mantıksız, çağ dışı bir askerî diktatörlük, Irak'ı bu hâle getirdi. Zaten sınırları düşüncesizce, hoyratlıkla, egoistçe çizilmişti. Şimdi felâketin tam ortasına düştü. Hiç kimse yakın zamanda bu ülkede olumlu gelişmeler beklemesin. Başkanlık seçiminden sonra Amerika'nın komşu ülkelere de sıçrayıp çap büyütmek politikasını izlemesi kuvvetli ihtimalini de unutmamak gerekir. Başka türlü Büyük Orta Doğu süper mega projesi nasıl gerçekleşebilir ki?..