Anadolu tarihinin en büyük projesi olan GAP'ı engellemek için PKK ortaya çıkarılmıştı. Birkaç yüz milyar dolar hasar, zarar, ziyan ve 40 bin kurban verdikten sonra PKK sona erdi, Irak'a def oldu. Şimdi yeniden hortladı. Büyük Kürdistan ve Büyük Ermenistan'a kadar yol alacak bir gelişmenin ilk provaları yapıldı. GAP'ı tamamlayamadık. Şimdi AB ile ilişkilerimiz tehlikeye girdi. Birleşik Amerika ile, İran ve Suriye politikalarında, İngiltere ve İsrail düzeyinde askerî ve stratejik ittifaka yanaşmayan Türkiye'nin başına neler gelebilir? Bunu bu sütundan yüz defa yazdık. ABD, süper varlığının devamı mücadelesini yapıyor. Hiçbir kuvvet Amerika'yı durduramaz. Yanında olmayanı ezip geçecektir. Komşuluk, din ve kültür yakınlığı, sınırların değişmezliği, ülkede ve dünyada barış, milletlerarası hak ve hukuk gibi kavramları ileri sürmek, Amerika'nın can damarına basmak gibi oluyor. Washington, Asya'ya demokrasi getireceği, terörü coğrafyasında bitireceği, diktatörleri haklayıp milletleri savunacağı gibi masallarla cevap veriyor. 21. asır projesine karşı çıkanları, hizaya getirilmeleri gereken hasımları şeklinde algılıyor. Diyarbakır ve Batman'da eylem yapanların sayısı şimdilik birkaç yüz kişiden ibarettir. Bunlar bir iki bin yavruyu öne sürüyorlar. Öyle taktik almışlar. Çocukların babalarını tespit edip tutuklamak gerekiyor. Şimdilik bunu yapalım. Ama tahmini zor zararlara düçar olmadan şer odaklarını söndürmek ancak Washington'la askerî ittifakımıza ve bu ittifakın gereklerini yapmamıza bağlıdır. Aksi takdirde Amerika 'dur' derse eylemler duracak, 'yeniden başla' derse başlayacak, Batı'mıza sıçrayacaktır. Diğer tedbirler radikal değildir, hatta palyatiftir. Büyük politika için tatlı sözler yetmez. Büyük kararlar alabilmek gerekir. Bazı vatan hainlerinin davranışlarındaki cesaretin ve ortada bulunan kararsızların tereddüdünün sebebi, arkalarında Amerika'nın varlığını hissetmeleridir. Diğer faktörler ikinci derecede kalır.