Bir Türk'ün hiç bir branşta Nobel Ödülü almaması, bazı eleştirmenlerimizce yıllar boyu milletimizin başına kakıldı. Yaşar Kemal'in Edebiyat Nobeli alması için Mesut Yılmaz'dan François Mitterand ve Madame Mitterand'a kadar pek çok kişi çalıştı. Olmadı. Nobel'in Barış Ödülü'nü ise bir ara milliyetçi, liberal, ümanist, demokrat büyük devlet adamı olan Turgut Özal gözüne kestirmişti. Türkiye'ye tanıtım alanında prestij getireceğini umuyordu. Üzerine giderse tavizler isteneceğini, Türkiye dış politikasının bu tavizleri kaldıramıyacağını hissetti, vaz geçti. Orhan Pamuk, dikkatli ve akıllı davrandı. Daha ilk romanını yazarken Nobel düşündüğünden eminim. Yaşar Kemal için, Kürt lobisinin ve Türk Solu'nun Stockholm ve Oslo'yu yeterince etkileyemediğini gördü. İnanmasına ihtimal vermediğim, inansa bile hiç bilmediği âşikâr bir konuda kesin olduğu kadar mübalağalı bir cümle patlattı: Son yıllarda 30.000 Kürd'ü ve 1915'te bir milyon Ermeni'yi öldürdüğümüzü söyledi. Bu rakamlar, ciddiyetten uzak, maksatlı, atmasyon, çocukça, tarih gerçeklerine aykırı idi. Türkiye'de haklı tepki gördü. Bu tepkimiz, Avrupa'da protesto edildi. PKK olayında 30.000 kişinin en az yarısı Türk, diğer yarısı Kürt asıllı Türk'tür. Osmanlı'da ise Ermeniler yüz binin üzerinde Müslüman'ı vahşice öldürdüler ki onda dokuzu Kürt'tür. Osmanlı kaynaklarında Müslüman olarak geçer, ırk tefriki yoktur, zaten imkânsız gibidir. Nobel açıklaması Paris oylamasından 1 saat sonra yapıldı. Orhan Pamuk, elbette kutlanmalıdır. Başarısı büyük, hattâ tarihîdir. Ancak söylediği cümleyle, hiç değilse bu cümlenin etkisiyle seçildiği ithamından hayat boyu kurtulamıyacaktır. Böyle olmasa idi, daha çok sevinirdik. Bu ithamı silmek, büyük romancımızın iradesindedir. Paris'e gidip TV'de: Devletine baş kaldırarak çoluk çocuk kesip vatanı biçmeye kalkışan Ermeniler'e Türk'ün gösterdiği -Gökalp'in mukaatele dediği- karşılığı, akıl dışı mübalağa ile 1 milyon rakamını da vererek söylediği halde, Türkiye'de kendisine hiç bir şey yapılmadığını, belirtse, masum bir milleti 1.030.000 kişinin kaatili olmak suçlamasını geri almış olur. Güçlü ûslubu ile, Fransa'dan da aynı fikir hürriyetini beklediğini vurgularsa, bütün dünyada büyük yankılar oluşur. Tiraj uzmanı olarak yazıyorum, hiç bir ülkede kitaplarının tirajı düşmez, artar. Elbette şu veya bu bakımdan eleştirenler dışında, Orhan Pamuk, Türkiye'de kesinlikle rahatsız edilmemelidir. Aldığı ödülün Türkiye'ye çok faydalar sağlayacağı, zamanla şaibesinin de mazur görüleceği, akıldan çıkarılmamalıdır.