Onbaşı savaşı

A -
A +

Devletler arası ilişkiler; hak, hukuk, doğruluk, din, ahlâk ilkeleri içinde yürümez. Bu yüce kavramlar, çok defa paravana gibi kullanılır. Milâd'ın 3. bin yılında insan ırkı, hâlâ bu çizgidedir. Maalesef... Politikacılar ve devletleri yönetenler, başka unsurlara ağırlık vererek devletler arası ilişkileri yürütürler. Etkili faktörler; ekonomi, para, bilgi, gelişmişlik, güçlü silâhlı kuvvetler, nadiren çıksa da dehâ sahibi politikacılar, hile, kurnazlık, uzağı görüş, fakat aynı derecede akıl ve iradedir. Nadiren de olsa akıl ve iradenin maddi güce üstün geldiği tarihî gelişmeler mevcuttur. Hiçbir devlet, milletlerarası ihtilaflı konularda, hak ve hukuk kavramlarını, devletinin yüce menfaatleri üzerinde mütalaa etmez, edemez. Zira devlet menfaati esastır. Her devleti, kendisi korur. Başka devletin yardımı, menfaatlerin düzgün paylaşılmasıyla olur. Devlet, milletin çatısıdır. Millet o çatı altında yaşar. Devlet çökerse millet, tutsak toplum hâline düşer. Bu bakış açısı, hayatını haklı ile haksızı ayırmaya adamış yargıca, dinî kurallarla yaşayan din adamına, hattâ sıradan mü'mine, daha pek çok kişiye ağır gelir. Ne çare ki, tarih kanunları hükmünü icra eder. Bu kanunların değişmez ve yazılı olmayan (Osm. gayri mektûb) maddeleri, yukarıda arz ettiğim gibidir. Bu sütunda tarih felsefesi yapılmayacağını biliyorum. Ben, politikanın pek çok kişinin bilip de söylemekten ve yazmaktan çekindiği katı kurallarını hatırlatıyorum. Birleşmiş Milletler, onun Güvenlik Konseyi, İslâm Konferansı ve Arap Birliği Örgütleri, dünya servetine egemen Büyük 8'ler, hak ve hukuk kuralları geçerli olsa idi, Beyrut bombardımanını kuru kelimelerle geçiştirmez, önleyemeseler bile kınarlardı. Ben, katiller çetesi PKK'nın askerimizi, halkımızı öldürürken kınandığını hatırlamıyorum. Suriye, Irak, Ermenistan, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İran gibi komşularımızın, PKK'nın Türk'ü öldürdüğünü sevinerek seyrettiklerini, PKK'yı yıllarca beslediklerini hatırlıyorum. Kuzey Kıbrıs'ı da tek devlet tanımadı. Yahudiler, İsrail kurulmadan önce, devletsiz bir kavimdi. Akılları ile hayatlarını sürdürüyorlardı. Korkunç Nazi soykırımının altından bile kalktılar. Bugün, rehine alınan bir onbaşı olayından İsrail; Suriye ve İran devletlerini yıkmaya, hiç değilse rejimlerini değiştirmeye kadar gidebilecek bir gelişmeyi ateşlemişse, tarihçi olarak hayrete düşmemem gerekiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.