Bağdad'da kan gövdeyi götürürken, Amerikalılar zırvalamaya başladı. Başkan Clinton gibi müstesna bir devlet adamının örnek gösterdiği ve öğdüğü Osmanlı yönetimine dil uzatıldı. İyi tarih bilmeyenler, Osmanlı'yı da, diğer imparatorluklar gibi sömürgeci sanırlar. Biraz tarih okuyanlar, 19. yüzyılda -Avrupalılar'ın Türkiye dedikleri- Osmanlı İmparatorluğu ile Avustur-ya-Macaristan'da anavatan-sömürge ayırımı yapılmadığını çok iyi bilirler. Ama egemen kavmin Türkler olduğu doğrudur. Hanedan ve ordu Türk'tü, tek resmî dil Türkçe idi. Washington'ın Irak genel valisi, Iraklılar'ın Türkler'i sevmediklerini söylemek istiyorsa, kesin bir şey diyemem. Sebebini Osmanlı'ya bağlaması ise, geniş ölçüde, İngiliz ve Baas eğitim sistemlerinin ve öğretilerinin mirasıdır. Daha iyi yöneteceği iddiasıyla, Irak'ı biz Türkler'den alan İngilizler'in ve şimdi Amerikalılar'ın, petrolünü ele geçirmek üzere Irak'a geldikleri gerçektir. Her halde Irak halkı, İngilizler'i sevmedi. Bugün Amerikalılar'ı sevdiğini savunan da çıkmaz. Irak'ın başına gelen bugünki felâketin sebebi, soykırımcı korkunç bir Arap ırkçısı olan, muhalifi Araplar'ı bile kırıp geçiren manyak bir diktatördür. Şimdi ne olacak? Elbette ABD, Avrasya projesini Afganistan ve Irak'ta kesecek değil. Şüphesiz Suriye ve İran'ın üzerine gidecek. İsrail, Arap baskısından kurtulmak için, Orta Doğu'yu daha karışık, daha karmaşık hâle getirmeye çalışacak. Irak Kürtleri, maşa gibi kullanılacak. Sonra emperyalistler Kürtler'e dönüp Türkler, Araplar ve İranlılar'la bin yıl birlikte yaşadınız, haydi artık barışın diyecekler. Balkanlar'a Orta Doğu ve Kafkasya ile Orta Asya arasındaki coğrafya ile ilgili bulunan Türkiye, iç yönetimini düzene sokabildiği nisbette, dış politikada başarı şansına sahip olacak.