Papa 16. Benedictus, tam Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbandyan Türkiye'de iken bombayı patlattı. İlgili Vatikan kardinali, Türklerin Ermenilere 1915'te soykırım yaptıklarını söyledi. Papa'nın telâşı açığa çıktı. Geçmişteki ince Vatikan diplomasisinin maziye karıştığı anlaşıldı. Kaba ithamlara başlandı. Türk-Ermeni yakınlaşmasının endişe uyandırdığı belli oldu. Ermenilerin çoğunluğu Gregoryan Ortodoks, önemli bir azınlık Katolik ve küçük bir azınlık Protestan'dır. Vatikan politikası, Ortodoksları hangi milletten olurlarsa olsunlar etkilemek ve Katolik egemenliğini arttırmaktır. Vaktiyle Papa, Ortodoksluğu yutmak üzere iken (Ayasofya'da bir kardinal tarafından Katolik âyîni bile yapıldı. Fâtih Sultan Mehmed'in, cihan devleti politikası gereği Roma imparatoru sıfatı ile Otodoks Cihan Patriki'ni ve Ortodoks mezhebini himayesine alması, Papa'ya ve Katolik mezhebine büyük darbe oldu. Avrupa tarihinin akışını değiştirdi. Fener'de oturan Patrik'in 200 devlet tarafından tanınan sıfatlarını reddetmek, Eyüp kaymakamının emrinde bulunduğunu iddia etmek, Fâtih'in ve Atatürk'ün izin verdiği okullarını kapatmak tavrımız, Türk etkinliğini kırıyor ve Türkiye'ye büyük zarar veriyor. Bizden çok iyi tarih bilen Papa, Nazi gençlik örgütündeki heyecanlı günlerinin verdiği nostalji ile, telâşını saklayamadı. Ortodoks Cihan Patriki'nden sonra Eçmiadzin Patriki'nin de Türkiye'ye yakınlaşma ihtimalinden dehşete kapıldı. Doğrusu 16. Benedictus, dünya barışına yararlı davranmadı. İki tarafı kışkırtarak husumeti canlı tutmak istedi. Geçmişi soykırımlarla dolu Engizisyon Hıristiyanlığı'nı unuttu. Biz Türkleri suçladı. Büyükelçi teati ettiğimiz Vatikan Devleti ile ilişkilerimize gölge düştü. Biz Papa'yı, türlü menfaatlerin peşindeki sorumsuz Batı politikacılarından daha bilge sanırdık.