16. Benediktus'un Türkiye ziyaretinde İstanbul'da Ortodoks "Cihan" Patriki ile görüşmek maksadının esas olduğu vurgulanıyor. Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleşmesi 21. asrın işi değildir. Sadece bin yıllık anlaşmazlık yumuşatılmak isteniyor. Fener'de, Osmanlı'nın tahsis ettiği yerde oturan Patrik, dinî bakımdan kendisini Papa ile eşit sayar. Ama ne Bizans, ne Osmanlı dönemlerinde asla hükümdar olmuş, devlet yönetmiş değildir. Patrik, Bizans ve 1453'ten itibaren Osmanlı imparatorlarınca tayin ve azledilir. Azledilenin tekrar nasbı mümkündür. Bizans dönemindeki birkaç patrik gibi, Osmanlı devrinde de 4. Murad, Sadrâzam Köprülü Mehmed Paşa ve 2. Mahmud, 3 patriği idam ettirdiler. Papa'ya gelince, bin yıldan beri aynı zamanda bağımsız bir devletin hükümdarıdır. 1870'e kadar bütün Orta İtalya'nın hükümdarı iken sonra, Roma'nın bir mahallesi olan Vatikan'la yetinmiştir. Vatikan, hem nüfus, hem toprak bakımından dünyanın en küçük devletidir. Ama muazzam serveti, bütün dünyaya yayılmıştır. Tamamen bağımsızdır. Yabancı devletlerin (bu arada Türkiye'nin) Vatikan büyükelçileri, İtalya nezdine atanan büyükelçiler gibi, Roma'da otururlar. Zira Vatikan arazisinde onlara ayrılacak toprak ve bina yoktur. Patrik, ökümenik sanını taşır. Ben Türkçe'ye cihan patriki diye tercüme ettim. Ökümenik sıfatı, 200 devlet arasında yalnız Türkiye'de münakaşa konusudur. Bu münakaşa son dönemde başladı. Fatih Sultan Mehmed, Kayser-i Rûm (Roma imparatoru) sıfatıyla, selefleri Bizans imparatorları gibi, Gennadios'u ökümenik olarak, Papa'ya eşit ruhanî yetkilerle atamış, kendisiyle günlerce konuşmuş, protokolde vezir (mareşal) sırası vermiştir. Patrik, ökümenik sıfatını Atatürk devrinde de sürdürdü. Şimdi, Patrik'i Türkiye'den kaçırıp, herhangi bir dış ülkeye yerleşmesini (bütün ülkeler kucak açacaklardır) ve orada dehşetli Türk düşmanı bir merkez kurmasını isteyenler, kendilerini Fâtih'ten ve Atatürk'ten daha akıllı ve daha milliyetçi sanıyorlar.